Yoganın yararları

Yoganın yararları

İnsanlar yüz binlerce yıldan beri Yoga yapmaktadır, çünkü Yoga onlara çeşitli yararlar sağlamaktadır. Bu bölümde Orijinal Yoga Sistemi'nin sağladığı yararların kısa bir özetini vereceğiz. Yoga ...

Yoganın yararları

İnsanlar yüz binlerce yıldan beri Yoga yapmaktadır, çünkü Yoga onlara çeşitli yararlar sağlamaktadır. Bu bölümde Orijinal Yoga Sistemi'nin sağladığı yararların kısa bir özetini vereceğiz. Yoga ...

Yoganın yararları
06 2008 - 23:47

İnsanlar yüz binlerce yıldan beri Yoga yapmaktadır, çünkü Yoga onlara çeşitli yararlar sağlamaktadır. Bu bölümde Orijinal Yoga Sistemi’nin sağladığı yararların kısa bir özetini vereceğiz. Yoga sistemini uygulamaya başladığınızda bu yararlara ulaşabileceksiniz. Burada anlatacaklarımız Orijinal Yoga Sistemi sayesinde elde edeceğiniz faydalardır. Günümüzde yaygın olan “yoga” türleri veya ekolleri bu yararları sağlayamaz.

Yama olarak bilinen prensipler icra edilince olumlu eğilimler güçlenir, pozitif enerji ve motivasyon artar ve insan kendini evrenin bir parçası olarak hisseder.

Niyama olarak anılan prensipler hayata geçirildiğinde olumsuz eğilimler giderilir, kötü alışkanlıklar yenilir, negatif enerji atılır ve insan kendisinin evrenin tüm canlı varlıklarıyla bir aile olduğunun farkına varır.

Asana olarak adlandırılan duruşlar omurgayı çeşitli biçimlerde çalıştırarak esnetir, yumuşatır ve sağlıklı hale getirir. Merkezi sinir sistemi oksijenli kanla beslenir ve güçlenir. Vücut çalışmaları eklemleri esnetir, kasları güçlendirir ve uzatır, iç organları uyarır ve canlandırır. Bloke olmuş enerjiyi serbest bırakır, beden enerjik ve canlı olur. Tüm beden, organlar ve kaslar besleyici maddeler, oksijenli kan ve biyoenerjiyle yıkanır. Her bir hücre arınır, yenilenir ve canlanır. Solunum, sinir, kardiyovasküler, dolaşım, sindirim ve boşaltım sistemleri daha sağlıklı olur ve verimli çalışır. Beyinsel fonksiyonlar düzene girer, zihin keskinleşir, stres atılır ve yorgunluk giderilir.

Yoga duruşları kan ve lenf dolaşımını geliştirmekte ve daha iyi bir hale getirmektedir. Baş aşağı duruşlar beyne ve akciğerlere daha fazla kan gitmesini sağlar. Neticede bu organlar oksijenli kanla yıkanarak canlanır ve arınır, beyin hücrelerinde birikmiş toksinler atılır ve beyin fonksiyonları gelişir. Bacaklar birikmiş kirli kandan kurtulur ve dinlenir. Yerçekiminin etkisi tersine çevrildiği için kalp beyine kan pompalama görevinden özgür kalarak rahatlar. Sempatik sinir sistemi uyarıldığı için beden gevşer ve uyku kalitesi yükselir. Ruh hali ve yaşama bakış açısı olumlu bir şekilde değişir.

Bükülme hareketlerini içeren duruşlar bedene doğal bir masaj yaparak kasları ve iç organları canlandırır, kan dolaşımını artırır, besin maddelerinin taşınmasını hızlandırır ve toksinlerin dışarı atılmasını sağlar. Omurga, bel, kalça ve kasıkla ilgili sorunlar giderilir. Toksinler atılır ve vücut temizlenir.

Öne doğru eğilme hareketlerini içeren duruşlar karın bölgesindeki iç organlara baskı uygular, hareketlendirir ve arındırır. Sindirim ve boşaltım sistemleri uyarılır ve daha verimli çalışmaya başlar. Vücudun arka kasları ve eklemleri esneklik kazanır. Böbrekler ve böbreküstü bezleri rahatlar, yorgunluk atılır, idrar sistemi daha verimli çalışarak enerji tazelenir. Zihin dinginleşir ve farkındalık artar. İnsan kendi içine yönelince, duygular yatışarak heyecan ve endişe azalır.

Arkaya doğru eğilme hareketlerini içeren duruşlar akciğerleri genişletir, kalbi güçlendirir, akciğerlere alınan hava miktarını artırır ve dolaşımı hızlandırır. Omurga, vücudun ön kasları ve eklemleri esner. Böbreklere ve böbreküstü bezlerine baskı uygulanır, bu organlar uyarılır ve sağlık kazanır. İnsan dışa yönelir, zindeleşip neşelenir, üzüntü ve keder gibi içte saklanan duygular serbest bırakılır.

Belirli duruşlar kalp ve damar sağlığına çok yararlıdır. Yoga duruşları kalbi aerobik, pedal çevirme ya da koşma gibi yormaz. Kalp uyumlu bir şekilde uyarılır, canlanır ve yenilenir.

Yoga duruşları yerçekiminin etkisini azaltarak kasların ve organların yaşlanmasını ve sarkmasını frenlemektedir. Yoga felsefesine göre: “Esnek omurga genç beden demektir.” Yoga duruşları sayesinde omurga esnek, güçlü ve sağlıklı kalmaktadır. Bedensel denge ve koordinasyon gelişmekte, beden duruşu düzelmekte ve bedensel hareketlerin farkındalığı artmaktadır.

Duruşların doğru ve düzenli uygulanması sayesinde kaslar esneklik kazanır, güçlenir ve daha kolay uyum sağlar. Solunum ve dolaşım sistemi daha verimli çalışır, kemikler kuvvetlenir, insülin duyarlılığı ve boşaltım işlevi düzene girer, bağışıklık sistemi ve stresle olumlu şekilde başa çıkma yeteneği gelişir, sağlıklı lipit ve kolesterol metabolizması oluşur ve mevcut kronik rahatsızlıklar giderilir.
yoga
Yoga duruşları forma girmek ve formda kalmak için etkili bir araçtır. Eklemler esnekleşir, uzun ve yağ içermeyen kaslar gelişir. Kas gücü, esneklik, eklemlerin hareket alanı, dayanma yetisi ve dayanıklılık artar. Beden yeni hareket biçimleri öğrenir.

Belirli Yoga duruşları erkeklerin prostat sorununun çözülmesine yardımcı olur. Prostat ve lenf bezleri sağlık kazanır, lenf sistemi gelişir, lenf sıvısının dolaşımı ve atık maddelerin dışarı atılımı artar. Sert ve sıkışık kaslar gevşer, uzar ve esnek hale gelir.

Belirli duruşlar kadınlarda adet öncesi, menopoz öncesi ve menopoz dönemi belirtilerini ortadan kaldırmaktadır. Üreme organları sağlık kazanır ve rahatsızlıklar giderilir. Karın bölgesindeki gerginlik ve şişkinlik, sırt ağrıları, yorgunluk, kramp ve aşırı kanama giderilir.

Menopoz öncesi ve menopoz dönemi yaşanan yorgunluk, uykusuzluk, değişken ruh hali, sıcak basması, beden yağlarının düzensiz dağılımı ve düzensiz adet görme azalır.

Asana teknikleri günlük yaşamdaki bedensel duruşu düzeltici tesirler taşır. Birey vücut duruşunun daha fazla farkına varır ve günlük yaşamında duruşunu düzeltir. Daha iyi bir fiziksel denge ve duruşa kavuşur. Doğru bedensel duruş birçok rahatsızlıkları önler ve ortadan kaldırır.

Yanlış duruş alışkanlığı boyun, baş ve omuz ağrılarına neden olmaktadır, çünkü boynun doğal kavisi bozulmuştur. Yuvarlak omuzlar ve çökük göğüs kafesi akciğerlerin tam çalışmasını engellemektedir. Yetersiz solunum moral bozukluğuna, keyifsizliğe ve bıkkınlığa neden olmaktadır. Çökmüş bel, öne doğru yatan leğen kemiği ve sırtın alt kısmındaki kısaltmış ve gergin kaslar sırt ağrılarına yol açmaktadır. Asana teknikleri sayesinde kazanılan doğru bedensel duruş tüm bu rahatsızlıkları gidermektedir.

Doğru bedensel duruş sayesinde iskeletteki bütün kemikler baştan ayaklara kadar düzgün bir şekilde sıralanmaktadır. Uyluk kemikleri leğene doğru biçimde oturduğunda iki kalça aynı hizada durmakta, dengeli bir kuyruksokumu kemiği oluşmakta ve omurga düzgün bir pozisyon almaktadır. Kuyruksokumunun, omurgayı destekleme görevi nedeniyle dengeli olması omurganın sağlığı açısından yaşamsal önem taşımaktadır.

Bozuk bedensel duruş, kuyruksokumunun işlevsel bozukluğuna sebep olmakta ve kronik sırt ağrılarıyla sonuçlanmaktadır. Yoga duruşları sayesinde kuyruksokumu ve leğen omurgaya gerekli desteği sağlar, dengeli bir omurga oluşur, gövde gerekli desteğe sahip olur ve her yönde rahatlıkla eğilebilir. Kemikler yerli yerine oturur, eklemler kemiklere doğru biçimde bağlanır, kaslar dengeli çalışarak koordinasyonu sağlar ve organlar doğru yerde bulunduğu için görevlerini en iyi şekilde yaparlar.

Yoga duruşları aracılığıyla gelişen doğru ve dengeli bir bedensel duruş fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal dengeyi de sağlar. Baş, boyun, sırt ve bel ağrıları ve bu yüzden çekilen konsantrasyon ve düşünme güçlüğü, sinirlilik, gerginlik ve öfke yatıştırılır.

Çeşitli bilimsel araştırmalara göre Yoga duruşlarının doğru ve düzenli uygulanması kemik yoğunluğunu korumakta ve artırmakta, osteoporozu ve kemiklerin kolayca kırılmasını engellemektedir.

Yoga duruşları bedeni canlandırmakta, uyarmakta, güçlendirmekte ve kan dolaşımını geliştirmektedir. Pelvis bölgesindeki organlar güçlenmekte, cinsel organları destekleyen kaslar, perine kasları ve pelvis tabanı esneklik kazanmaktadır. Bu organlar ve kaslar taze kan, oksijen ve besin maddeleriyle dolmaktadır. Böylece tensel duyarlılık, uyumluluk ve cinsel yaşam kalitesi artmaktadır.

Yoga teknikleri sayesinde astım, artrit, kalp rahatsızlığı, obezite, osteoporoz, madde bağımlılığı, depresyon, migren, sinüs sorunları gibi kronik rahatsızlıklar hafiflemekte ve zaman içinde geçmektedir. Kanser hastalığına çok iyi gelmektedir. Hastalığın yol açtığı stres ve uygulanan tıbbi tedavinin yan etkileriyle baş etmede yardımcı rol almaktadır. Multipl skleroz hastalığının tedavisinde de son derece yararlı sonuçlar vermektedir.

Pranayama olarak adlandırılan solunum teknikleri, nefes alışverişlerini düzene sokar, solunum rahatsızlıklarını giderir ve zihnin kontrol edilmesini sağlar. Bu teknikler beden-zihin sistemini bir bütün olarak yeniler ve enerjik kılar. Solunum sistemi canlanır ve güçlenir. Sinir sistemi sakinleşir ve yatışır. Kanda oksijen oranı artar ve dolaşım hızlanır. Vücudun bütün hücreleri arınır, beslenir ve yaşam gücü kazanır. Doğru ve düzenli olarak yapılan Pranayama teknikleri çok çeşitli iyileştirici etkilere sahiptir. Yorgunluk atılır, bedendeki enerji akımları güçlenir, yaşam enerjisi dengelenir, organlar yenilenir, duygular yatışır ve zihin dinginliğe kavuşur.
yoga
Hızlı ve yüzeysel nefes endişe ve korkuları tetiklemektedir. Solunum teknikleri sayesinde nefes derinleşmekte ve yavaşlamakta, sinir sistemi gevşemekte ve duygular yatışmaktadır. Kalp atışları düzene girmekte ve kardiyovasküler sistemin çalışma ritmi sağlıklı bir ritme göre ayarlanmaktadır. Kalp rahatlamakta ve güçlenmektedir.

Orijinal Yoga Sistemi’nin bu basamağında biyoenerji teknikleri de uygulanmaktadır. Bu teknikler sayesinde bedenin biyoenerji alanı güçlenmekte, genişlemekte, enerjetik blokajlar çözülmekte, beden daha enerjik ve sağlıklı olmaktadır.

Pratyahara olarak bilinen teknikler bilinçli gevşeme yeteneğinin gelişmesini sağlar. Bunlar, içe dönme, içsel arayış ve gelişim için olağanüstü tekniklerdir. Bilinçli gevşeme teknikleri, organizmayı sistematik olarak derin bir gevşeme durumuna getirmektedir. Beden gevşeyince zihin susmakta, sinirler boşalmakta ve kas gerginliği atılmaktadır. Beden derin gevşeme haline geçince nefes alışveriş hızı azalmaktadır, akciğerler rahatlamakta ve solunum sistemi dinlenmektedir.

Nefes alışveriş hızı düşünce kalp atışları da yavaşlamaktadır. Böylelikle kalp dinlenir ve yıpranmaz. Dolaşım sistemi olumlu şekilde etkilenir ve düzene girer. Tetikte olan sempatik sinir sistemi gevşemeye başlar. Sonra da parasempatik sinir sistemi gevşer. Daha sonra endokrin sistemi gevşemeye başlar. Stres yüzünden devamlı adrenalin salgılayan ve aşırı çalışan böbreküstü bezleri dinlenir. Endokrin sisteminin dinlenmesi fiziksel ve duygusal sağlığı da olumlu yönde etkilemektedir.

Bilinçli derin gevşeme ile organizmanın bütün sistemleri olumlu bir şekilde etkilenir, yorgunluk ve uykusuzluk giderilir, birikmiş gerginlik atılır, enerji blokajları çözülür ve bol bol enerji depolanır.

Orijinal Yoga Sistemi’nin bu basamağında Çakra (vücuttaki enerji merkezleri) teknikleri de uygulanmaktadır. Bu teknikler sayesinde bedende bulunan enerji merkezleri uyandırılmakta, aktifleştirilmek-te ve sağlıklı çalışmaktadır. Bedendeki enerji akımları güçlenmekte, beden enerjik hale ulaşmakta, beynin çalışma kapasitesi artmakta, doğaüstü yetenekler gelişmekte ve bilinç arınmaktadır.

Orijinal Yoga Sistemi’nin Pratyahara basamağında Kundalini (vücuttaki evrim enerjisi) teknikleri de uygulanmaktadır. Bu teknikler, enerji merkezlerinin daha verimli çalışmasına, beyin kapasitesinin artmasına, enerji blokajlarının çözülmesine, duyguların güçlenmesine, bilincin yükselmesi ve tüm organizmanın yenilenmesine katkıda bulunmaktadır

Dharana olarak bilinen konsantrasyon tekniklerinin, zihin fonksiyonları üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Zihin yavaşlamakta, olumsuz düşüncelerden ve enerjiden kurtulmakta, imgeleme yeteneği ve odaklanma gücü gelişmektedir.

Konsantrasyon sırasında zihinden geçenler ilgisiz bir gözlemci gibi uzaktan izlenilir. Düşüncelerin, onlara tutunmadan, akıp gitmesine ve zihnin boşalmasına izin verilir. Zihin dalgalanmaları bağımsızca gözlemlenir ve yaşanan anın değeri anlaşılır. Bireyin geçmiş ve gelecekle ilgili düşünceleri atılınca bu zaman birimleriyle ilgili olayların yükü üzerinden kalkar ve gereksiz endişeler yok olur. Birey kendisine odaklanmayı öğrenir ve günlük kaygılardan uzaklaşır.

Böylece zihin sakinleşir, yaşamın temposu yavaşlar ve zorluklarla daha kolay başa çıkılır. Bakış açısı değişir, olumsuzluk içeren olayların sonuçları büyütülmez. Olumsuz düşünceler kontrol altına alınır, düşünce akışı olumlu yöne yönlendirilir ve duygusal tutarsızlık yok olur. Yeni olumlu evrensel düşünce biçimleri ortaya çıkar.

Birey, zihin olarak bilinen şeyin sadece kafanın içinde olmadığını, bir zihinsel enerji alanı oluşturduğunu algılar. Bu zihinsel enerji alanı arınır, güçlenir, pozitifleşir, genişler, blokajlardan kurtulur ve yenilenir.
yoga
Dhyana olarak tanımlanan meditasyon teknikleri yaşamın anlamını kavramak ve içsel bilgeliği geliştirmek için etkili araçlardır. Bu teknikler sayesinde zihinsel gerginlik ve duygusal huzursuzluk ortadan kalkar, gerçek benlik algılanarak içsel gerçeklikle bağ kurulur. Doğuştan gelen içsel anlayış ve farkındalık uyanır. Spiritüel varoluş biçimleri ortaya çıkar.
Meditasyon sırasında, vücudun bütün hücrelerinin içine işlemiş bilinç enerjisi bir noktada toplanmaktadır. Beden-bilinç sistemi birleşmekte ve insan birlik bilincini yaşamaktadır. Bütün canlılarla bir ve aynı olduğunun bilincine varmaktadır. Diğer varlıklarla ve gerçek içsel benlikle yabancılaşma sona ermektedir. Birey boşluk ve kaygı duygularıyla boğuşmaktan kurtulmaktadır. Maneviyat yeni bir anlam kazanmakta, birey içsel doyuma ulaşmakta ve içindeki boşluğu doldurmaktadır.

Samadhi olarak bilinen süperkonsantrasyon teknikleri gerçek ruhi benliğin gerçekleşmesi ve yaşanmasına olanak sağlamaktadır. Bireysel ruh ile Evrensel Ruh arasındaki bağlantı net bir şekilde algılanmaktadır. Bireysel ruh Evrensel Ruh ile bütünleşmekte ve ölümsüz, bilgi ve mutlulukla dolu olan doğasını algılamaktadır. Birey Evrensel Ruh’un bir parçası olduğunun farkına varmakta ve onunla iletişim kurmaktadır.

Yoga sayesinde vücutla ilgili olumlu imge, özgüven ve pozitif özsaygı gelişmektedir. Birey kendisine ilişkin daha gerçekçi, olumlu ve rahat bir görüş kazanmaktadır. Beden daha çevik, esnek ve güçlü, zihin berrak, duygular dengeli hal aldığı için fiziksel, zihinsel ve duygusal istikrar ve güven oluşmaktadır. Beden-zihin diyalogunun gelişmesi neticesinde birey bedenin ihtiyaçlarına kulak vermeye başlamaktadır. İçsel ses uyanmakta, birey içinden gelen sesi duymakta ve iç sesini dinlemeyi öğrenmektedir. İç dünyasını dinleyerek uygun içsel iletilere doğru bir şekilde karşılık vermektedir.

Duygusal denge gelişince birey duygularını daha iyi anlamaya başlar. Duygusal kontrol sayesinde birey aşırı yemek yeme alışkanlığından kurtulur. Açlık hissi rahatsız etmez, öfkeye ve diğer olumsuz hislere neden olmaz, açlığa dayanıklılık artar ve açlık korkusu yok olur. Birey yalnızca gerçekten acıktığı zaman insan doğasına uygun, besin değeri yüksek, sağlıklı ve doğal yiyecekler tüketmeye başlar. Böylece doğru beslenme sağlığa bir bütün olarak olumlu katkıda bulunur.

Beslenme konusunda, “Yoga kilo verdirir mi?” sorusuyla devamlı olarak karşılaşmaktayız. Bu soruya bilimsel araştırmalara dayanarak kesin bir cevap veriyoruz. Evet, Yoga kesinlikle dengeli, sağlıklı ve kalıcı bir zayıflamaya yardımcı oluyor. Sadece hareketler değil, uygulanan tüm teknikler ve geliştirilen tavır da zayıflamaya katkı sağlayan unsurlardır. Doğru solunum, dengeli sinir sistemi, gevşeme, mide fonksiyonlarının düzene girmesi, sindirim sisteminin doğru çalışması, duygusal rahatlama, yaşamdan gerçekten zevk alma sayesinde birey doğal ve kendi kendini düzenleyen bir beslenme alışkanlığına kavuşur.

Günümüzün stresli yaşamı kemik yoğunluğu üzerinde olumsuz etkiler yaratmakta ve osteoporoza neden olmaktadır. Sık sık adrenalin salgılanması kemiklerdeki kalsiyumu tüketmekte ve hormon dengesini bozmaktadır. Yoga teknikleri stresin etkisini azaltmakta, gerekli dengeleri kurmakta ve kemik yoğunluğunu artırmaktadır.

Yoga sayesinde beden imgesi ve özgüven artmaktadır. Neticede cinsel yaşam güçlenip gelişmektedir. Cinsel ilişki sırasında fiziksel görünüm ve performansla ilgili çekingenlik, yargı ve kaygılar yok olmaktadır. Birey bedeni konusunda kendini rahat hissetmekte ve yakınlık içeren bu tür ilişkilerde endişelerden özgür olmaktadır. Birey gevşek, sabırlı ve enerjik olduğu için daha iyi duygusal bağ kurabilmektedir. Yatakta rahat, kaygısız ve beklentisiz olduğu için cinsel yaşamın kalitesi artmaktadır.


5882 .

  • 0
x