100 kalorilik brokolinin yaklaşık 280 gr. geldiğini ve 100 kalorilik sığır filetosunun 28 gr’dan daha az geldiğini fark ettiniz, mi? Yeşil sebzelerle doyabilirsiniz, hatta tıka basa doyabilirsiniz ama yine de aşırı kalori almış olmazsınız. Öte yandan, hayvansal ürünler kalori açısından yoğun ve özellikle anti-kanser besinler açısından nispeten fakirdirler.
Diyetinin yaklaşık yüzde 80′i yeşil yapraklardan ve yaklaşık yüzde 15′i meyvelerden oluşan bir dağ gorili gibi yemeye kalkışsaydınız ne olurdu? Diyelim ki günde yaklaşık 1,500 kaloriye ihtiyacı olan bir kadınsınız, bu durumda, bu kalorilerin 1,200′ünü yeşilliklerden alabilmek için yaklaşık 6,8 kg. yeşillik yemeniz gerekirdi. Bu oldukça büyük bir salata olurdu! Mideniz yaklaşık olarak sadece 1 litre yiyecek alabileceğinden, bütün bu miktarı yemekte zorlanırsınız.
Bu goril diyetinden kesinlikle çok fazla protein alırdınız. Gerçekten de sadece 2,3 kg. yeşillikle gerekli protein seviyesini geçer ve diğer önemli besinlerden yüklü miktarlarda almış olurdunuz. Bu goril diyetindeki problem kalori eksikliği olurdu. Çok zayıflardınız. İster inanın ister inanmayın, tam bir goril gibi yiyebileceğinize inanmıyorum. Buradan alınması gereken mesaj, bu sağlıklı yeşil sebzelerden ne kadar çok yerseniz (hem çiğ hem de pişmiş) o kadar sağlıklı ve zayıf olursunuz.
Şimdi bu aptalca ve aşırı uçtaki goril diyetini, bir başka aptalca ve aşırı ucu temsil eden bir diyetle, Amerikan diyetiyle karşılaştıralım.
Çoğu Amerikalının yediği diyeti uygulamaya çalışırsanız ya da USDA’nın yiyecek piramidindeki tavsiyeleri tam anlamıyla uygulamaya kalkışırsanız (altı ile on bir porsiyon arası ekmek, pirinç ve makarna, dört ile altı porsiyon arası süt ürünleri, et, domuz ürünleri ve balık) kalori açısından zengin, ama besinler, antioksidanlar, fitokimyasallar ve vitaminler açısından aşırı fakir bir diyet uygulamış olursunuz. Aşırı yemiş, ama kötü beslenmiş olursunuz; bu da tam olarak kalp hastalığı ve kansere neden olan beslenme profilidir.