Geçenlerde bir kadın anahtarlarını bulamadığı için nasıl randevusunu kaçırdığını anlatıyordu. Her yeri dip bucak aradığı halde, bir türlü bulamamıştı. Hepimiz o yollardan geçtiğimiz için, halinden anlıyorduk. Özellikle de, sonunda anahtarları ceketinin cebinde bulduğunu söylediğinde! Kendini ne kadar kötü hissettiğini anlatmama gerek yok, sanırım. Şimdiye kadar duyduğum en iyi hafıza kaybı hikayesi bayram yemeği için kasaba gidip et alan kadının öyküsüdür. Kadın kasaptan çıktıktan sonra otoparka doğru gider. Elindeki paketi otomobilin üstüne koyup kapıyı açar. Arabaya biner ve yola çıkar. Birkaç sokak ilerledikten sonra kaldırımdaki yayaların deli gibi el salladıklarını fark edince hemen kenara çekip durur. Arabaya bir şey olduğunu sanıp sağını solunu kontrol etmek için dışarı çıkar. Ne otomobilde, ne de üstünde duran et paketinde bir sorun vardır. Böyle şeyleri duyunca gülmek, konu siz bile olsanız, bunu dostlarla paylaşmak iyidir, insanların size değil, sizinle birlikte güldüklerini fark edeceksiniz. Çünkü bu herkesin başına gelebilir. Üstelik, eğer kendimize gülmezsek, oturup ağlamamız gerekir. Herhalde hepimiz gülmeyi yeğleriz, değil mi?
Peki, çözüm nedir? Eğer siz de çoğumuz gibi çok meşgulseniz ve günün saatleri size yetmiyorsa, bazı şeyler için listeler çıkarmanızı öneririm. Örneğin, Yapılacak İşler Listesi, Alışveriş Listesi, Doğum günü Listesi, Evlilik Yıl dönümleri Listesi gibi, hatırlamanız gereken şeylerin listesini yapın. Doktorunuzdan aldığınız randevuyu gösteren kart, arabanızın bakım kartı sizin için çok değerlidir. Bu küçük notlar günlük işlerinizin arasında yapmanız gereken işleri anımsatır. Neden bu kadar unutkan olduğunuzu merak ediyorsanız, söyleyim: Östrojen kaybı, çok yoğun iş programları, stres veya, tatiller insanda unutkanlık yapar. Liste yapmak, hormon tedavisine başvurmak veya, bol bol turunçgil yemek düşünmeniz gereken bazı önlemler olabilir. Ayrıca, sık sık anahtarlarınızı, ya da, gözlüğünüzü kaybediyorsanız, bu gibi şeyleri belirli bir yere koymayı deneyin. Böylece, gözlüğünüz gözünüzde değilse, her zaman bıraktığınız yere gidip bakarsınız.