Cinsellik, şuur altı birikimlerden çok etkilenen bir olgudur. Örneğin; çocukluk çağında anne, babasını cinsel ilişki halinde görenlerde erişkin çağa gelince bir takım cinsel sapmalar ve takıntılar olabilmektedir.
Yine aynı şekilde küçükken verilen cinsel eğitim sırasında aşırı korkutma ve yanlış örnekler, vaginismus’a kadar yol açan cinsel fobileri ortaya çıkarabilmektedir.
Yine erken yaşta maruz kalınan ensest ilişki ve cinsel tacizler ileriki hayatta cinsel saplantılara neden olabilmektedir. Yine frijiditenin sebeplerinden biri de şuur altında yatan cinsel fobilerdir.
Gerek çocukluk çağında, gerekse erişkin çağda tecavüze uğrayan kadınlar ileriki hayattalarında hep bu cinsel travmanın etkisi altında yaşamaktadırlar. Uzun süreli psikolojik terapiler bile bazen bu tür travmalarından kurtulmaya yeterli olamamaktadır.
Maruz kaldıkları cinsel taciz veya karşılaştıkları kötü bir deneyimi çok utandığı için kimseye anlatamayan ve bu yüzden kendi iç dünyası ile gerçek hayat arasında bocalayan bir sürü insan vardır. En doğru davranış, bunu birileriyle paylaşmaktır. Bu paylaşılan kişi güvenilen bir aile bireyi olduğu gibi bir psikolog, bir jinekolog veya bir psikiyatrist olabilir.
Bazı cinsel travmalar ilaç kullanmayı gerektirecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.
Filmlerdeki cinsel konuların da çok açık, kontrolsüzce işlenmesi ve sık sık tekrarlanması aynen cinsel travmaya uğramışcasına bazı kişilerde şuur altına yerleşebilmekte ve bu görülen sahneler hayatın herhangi bir devresinde tekrar hatırlanabilmektedir. Filmler bazen eğlence sektörünün amaç ve hedeflerinden farklı mesajlar verebilmektedir. Sinema eğlence amaçlı gidilen bir sosyal mekandır. Eğlenmek için film seyretmeye giden kaç insan seyrettiği cinsel şiddet olaylarından eğlenmiş bir şekilde sinemadan ayrılabilir ki…
Paylaşmak ve profesyonel yardım istemek olayın etkisinden kurtulmaya yardımcı olabilir. Aynı şekilde etkilenip de, bunu şuur altına atıp kendi iç dünyasına hapsedenlerde ise ileriki hayatlarında mutlaka cinsel sorunlarla karşılaşabilmektedirler.