Susuzluğun tehlikeleri

Susuzluğun tehlikeleri

Kronik olarak dehidre, yani sağlık uzmanları tarafından önerilen miktar olan günde yaklaşık 2 litre su içmeyen insanla­rın %75'inin arasında olma ihtimaliniz çok yüksek. Ortalama bir ...

Susuzluğun tehlikeleri

Kronik olarak dehidre, yani sağlık uzmanları tarafından önerilen miktar olan günde yaklaşık 2 litre su içmeyen insanla­rın %75'inin arasında olma ihtimaliniz çok yüksek. Ortalama bir ...

Susuzluğun tehlikeleri
02 2011 - 00:26

Kronik olarak dehidre, yani sağlık uzmanları tarafından önerilen miktar olan günde yaklaşık 2 litre su içmeyen insanla­rın %75′inin arasında olma ihtimaliniz çok yüksek. Ortalama bir insan günde yaklaşık 1 litre sıvı alır; bunun çoğunu asidik kahveden, çaydan ve meşrubattan alıyor ama aslında bunların çoğu vücudun suyunu çalıyor. Ve bu alt seviyede bulunmak, yi­yeceklerden alınan miktarın da hesaplanmasını gerektiriyor. Çok nadiren, bu ihtiyaç miktar ve kalite bakımından yeterli ol­mama ihtimaline rağmen su içerek karşılanıyor. Cornell Tıp Merkezi’nde Beslenme Bilgi Merkezi’nin yaptığı bir ankette, katılımcıların tam olarak %10′u hiç su içmediklerini belirtmiş!
İdeal sağlık ve kilo için, daha sonra detaylı olarak da anlata­cağım gibi, daha çok suya -iyi suya- ihtiyacınız var. Ortalama bir yetişkin gün içinde terleme, nefes, idrar, hareket, hatta uy­ku yoluyla 2,5-3 litre sıvı kaybeder ve eğer bu yerine konmazsa vücut susuz kalır.
Eğer yeterince su içmezseniz, şişmanlarsınız. Bu kadar ba­sit. Her şeyden önce, hafif susuzluk bile metabolizmayı %3 ora­nında yavaşlatır. İkinci olarak, vücudumuzun susuzluk işaret­lerine o kadar gözümüz kapalıdır ki, onları açlık sancıları ola­rak yorumlarız. Yani, yeterince içmezsek, gereğinden fazla ye­riz. Son olarak, eğer yeterince su almazsak, vücut sonunda su­yu tutar, kendimizi şişmiş ve rahatsız hissederiz; ayrıca oldu­ğumuzdan daha şişman görünürüz! Asidik bir vücut, suyu do­kulara çevirir ve orada asitleri nötrlemeye başlar.

En önemlisi vücut, suyu asitleri nötrlemek için, asit fazlası­nı seyreltmek için ve bir anlamda asitleri (ve bütün toksinleri) idrar, ter ve bağırsak yoluyla yıkamak için kullanır. Yeterince su olmazsa vücut çok asitli olur ve koruma -yağ depolama- duru­muna geçer. Vücut suyunda sadece %2′lik bir azalma bile bu­nun için yeterlidir. Bunun sizin için önemsiz bir miktar oldu­ğunu düşünüyorsanız şunu aklınızda tutun: Bir saatlik ortala­ma bir egzersizde bile vücut suyunun %2′sini kaybetmek mümkündür.

Eğer bu da su içmeniz için yeterli olmadıysa şunu da belir­teyim; yağ miktarına ek olarak, yeterince su içmemek de sizi hasta ve yorgun yapacaktır. Aslında gün içi yorgunlukların bir numaralı sebebi su eksikliğidir. Yeterince su olmadan, yeterin­ce enerjiye sahip olamazsınız. Kendinizi yorgun ve güçsüz his­sedersiniz. Bu %2′lik azalma bile fiziksel performansta önemli bir eksikliğe neden olabilir.

Yeterince su içmediğinizde dokularınızda oluşan asitler yu­muşatıcı görevini görür, kaslarınız yumuşar ve güçsüzleşir. Ya­pılan çalışmalar su oranındaki %3′lük bir düşüşün, kas gücün­de %10 azalma, hızda %8 düşme ve daha düşük kas dayanıklı­lığına yol açtığını göstermiştir.
%4′lük su kaybına ulaştığınızda, baş dönmeleri hissedersi­niz ve fiziksel güç kapasitenizde %30′luk bir düşüş meydana gelir. Bir puan daha düşünce büyük ihtimalle konsantrasyon, uyuşukluk, sabırsızlık ve baş ağrıları yaşarsınız (kuru cildin ya­nında, bunlar susuzluğun en belirgin özellikleridir). Bir puan daha kaybetmek kalbinizin hızlanmasına ve vücut ısınızın de­ğişmesine yol açar. %7′lik kayıpta bayılırsınız.
Erken safhalarda bile susuzluk düşünce bozukluğuna, kısa süreli hafıza problemlerine, temel matematik sorunlarına, kendinizi sözlü olarak ifade etmekte zorlanmanıza ve odaklan­ma problemlerine neden olabilir. Baş dönmesi ve el-ayak so­ğukluğu da sonuçlar arasında olabilir. Ve bu liste uzar gider: Huzursuzluk, asabiyet, depresyon, şeker tüketme isteği ve kramplar.
Sizi hastalandırdığı için: Susuzluk biraz daha ciddi bir hal aldığında, asit akışı (mide ekşimesi), eklem ve sırt ağrıları, mig­ren, fibromiyalji, kabızlık, kalınbağırsak iltihabı ve anjin gibi belirtilerin de aralarında bulunduğu rahatsızlıklar meydana gelir. Ciddi susuzluk astım, alerji, diyabet, hipertansiyon, egza­ma, kurdeşen, deride oluşan nokta ve lekeler gibi cilt hastalık­larıyla da ilgilidir. Aşırı obezite, kalp hastalıkları ve kanser gibi ciddi hastalıklar da uzun süreli susuzlukla bağlantılıdır. Eğer vücut suyunuzun %15-20′sini kaybedersiniz, yaşamınız direkt olarak tehlikeye girebilir.

Kısacası: Su eksikliği sizi öldürebilir.
Hiçbir şey yemeden yaklaşık 30 gün dayanabilmenize rağ­men, su içmeden yetmiş iki saatten fazla yaşayamazsınız. Vü­cudunuz soğuk havada, sıcak havada kullandığı kadar su kulla­nır ve siz uyurken de su kullanımı uyanık olduğunuz miktara eşittir. Ortalama bir günde, aşırı fiziksel aktivite, uç noktada çevresel şartlar (sıcak ve/veya kuru iklimler gibi) veya vücudu­nuzdan fazla su çekecek bir durum (hava yolculuğu, yüksek bir binada geçirilen zaman gibi) söz konusu olmadığında bile, vü­cudunuzdaki suyun %1′ini kaybedersiniz. Burada sıralanan pek çok ciddi belirtinin, bir günü veya bir saatinizi düşük su se­viyesiyle geçirmeniz sonucu oluşmamasına rağmen, pek çok insan hayatlarının büyük bir bölümünü düşük seviyeli kronik susuzluk durumunda geçiriyor. Pek çoğumuzun şişman, hasta ve yorgun olmasına şaşırmaya gerek yok!


24307 .

  • 0
x