Strese yol açan olan gıdaların varlığından haberdar mısınız? Yoğun baskı altındayken çok fazla şeker, kahve,alkol, yağda kızarmış ve çok fazla işlemden geçmiş gıdalardan kaçının. Besinlerin doğru şekilde alınıp alınmaması duygularınızı, düşüncelerinizi ve davranışlarınızı etkileyebilir. Oruç tutarken veya, yoğun egzersiz yaparken hormonların birden düştüğü tıbben kanıtlanmıştır. Menopoz boyunca sıkı rejimlerden kaçının.Yaşamınızda belki de en dengeli beslenmeniz gereken dönem budur. Az yağlı yemek pişirmeyi öğrenin, vitamin alın. (Bu kitapta Doğal Vitamin Kaynakları adlı sekizinci bölüme bakınız.)
Daha başka neler yapabilirsiniz? Herkesin strese tepkisi farklı olur. Psikologlar stresle başa çıkmak için atılması gereken ilk ve en önemli adımın, insanın kendi yaşamının kendi kontrolünde olduğunu hissetmesi olduğuna inanıyorlar. Bunu başarmanın yolu da, oturup bu durum karşısında neler yapabileceğinizin bir planını çıkarmaktır.
İpucu
Zaman kaybetmeyin. Hemen planınızı yapmaya başlayın.
Stres altındayken çoğu kez neler yapabileceğimizi değil de, neler yapamayacağımızı düşünürüz. İçinde bulunduğunuz stresli dünya değişmese de, bundan etkilenmemek için sizin neler yapabileceğinizi düşünün.
En önemlisi, yeterince dinlenin. Dinlenmiş haldeyken bedeniniz normal işlevlerini yeniden düzene sokacağı için, zorluklara uyum sağlayabilirsiniz. Zorluklar stres yarattıkça bedeninizin daha çok dinlenmeye gereksinimi olur. Bedeninize kulak vermeyi unutmayın. Kendinize düzenli olarak zaman ayırıp, mola verin.
Mola İçin İpuçları
*Kendinize bir masaj takvimi hazırlayın.
*Yoga yapmaya başlayın.(Yoga Bölümüne bakınız.)
*Kendinizle barışık olmaya çalışın.
*Sıcak banyo yapın
*Klasik müzik dinleyin.
*Yürüyüş yapmak için belirli bir zaman ayırın.
*Derin soluklar alın.
*Hep okumak istediğiniz, ama zaman bulamadığınız bir kitabı alın.
*Bir arkadaşınızı arayıp onu ziyaret edin.
*Bir egzersiz planı yapın ve bunu uygulayın.
*Meditasyon yapın.
*Dua edin.
Kısa süre için de olsa, stresli ortamdan uzaklaşıp sevdiğiniz bir şey yapın. Bunu yapmak size yaşama karşı doğru bakış açısını kazandıracaktır.
Asıl sorun şu: günümüz kadını tarih boyunca hiç olmadığı kadar stresle karşı karşıya. Şimdilerde bir koltukta birçok karpuz taşımak zorundayız. Anne, büyükanne, eş, işkadını, ailedeki yaşlıların bakımını üstlenen, evi çekip çeviren ev kadını ve memleket meselelerine duyarlı yurttaş olarak sorumluluklarımız artıyor. Bütün bu kimlikleri yirmi dört saate sığdırmam mümkün değil. Eğer bizi nelerin beklediğini bilmiyorsak, menopoz da stresli olabilir. Araştırmalar menopoz konusunda kendilerini eğiten kadınların bu dönemi çok daha az stresle atlattıklarını gösteriyor.
Menopoz karşısında takınacağınız tavır da önemli bir rol oynar. Eğer menopozu düşlerimizi gerçekleştireceğimiz, kimliğimizi bulacağımız, sürekli ertelediğimiz şeyleri yapmaya zaman ayırabileceğimiz harika bir değişim olarak görürsek, bu geçiş dönemini sorunsuz atlatırız.
Biz kadınlar yaşam mücadelesinde ayakta kalmayı biliriz.
Zorluklar karşısında kolay yılmayız. Menopoz sadece aşılması gereken bir geçittir. Bu dönemde kendinizle barışmalı, bedeninizi olduğu gibi kabul edip ona kulak vermeli ve iç dünyanızın zamanla solmayan güzelliklerini hisssetmelisiniz. Artık yaşama başka gözle bakıp, yeni bir dünya keşfetmenin zamanıdır… eğlenmenin zamanıdır. Ne dersiniz, bunun için çok beklemedik mi?