Uluslararası Kızıl Haç ve Kızılay örgütleri tarafından, HIV ve AIDS’le yaşayan insanların hissettikleri duygusal ve sosyal baskıyı ortadan kaldırmayı amaçlayan bir kampanya başlatılıyor.
Kampanyayı düzenleyen yetkililer, HIV/AIDS hastalarının yaşamın her alanında ayrımcılığa uğradıklarını belirtiyorlar.
Dünyada HIV/AIDS hastası olan 39 milyondan fazla kişi var. Bu kişilerin üçte ikisinden fazlası Afrika ülkelerinde yaşıyor.
Hastalığa yakalananların büyük bir çoğunluğu, toplumdan dışlanacakları ve ayrımcılığa uğrayacakları gerekçesiyle durumlarını gizliyor.
Uluslararası Kızıl Haç ve Kızılay örgütleri, HIV/AIDS hastalarının duydukları utanç, baskı ve sıkıntıları ortadan kaldırmayı amaçladıkları kampanyaya “Come Closer” (Yakınlaşın) adını vermiş.
Kampanya yetkilileri, HIV/AIDS hastalarına barınma, çalışma ve sigorta yaptırma konularında ayrımcılık yapıldığını belirtiyorlar. Hatta bazı hastaların, tedavilerini sürdürmek için gittikleri hastanelerde, kliniklerde benzer sorunlarla karşılaştıkları, bu nedenle kimi zaman tedaviye devam etmedikleri belirtiliyor.
Kızıl Haç ve Kızılay Federasyonu bünyesinde çalışan üç yüz bin HIV/AIDS hastası var.
Hindistan’dan tepki
AIDS’le Mücadele İçin Küresel Fon adlı kuruluşun yöneticisi Richard Faechem, dünyada HIV/AIDS hastalığının yayıldığı ülkeler listesinin başında Hindistan’ın olduğu uyarısında bulundu. Faechem, Hindistan’da HIV pozitif hastaların sayısının Güney Afrika’yı geçtiğini söyledi.
Sorunun boyutlarının çok büyük olduğunu belirten Faechem, Hindistan’ın bir an önce “uyanması” gerektiğini, aksi takdirde milyonlarca kişinin yaşamını yitireceğini söyledi.
Hindistan hükümeti ülkedeki HIV/AIDS hastalarının sayısını beş milyon yüz bin olarak açıklarken, bağımsız uzmanlar bu sayının on beş milyona kadar çıkabileceğini belirtiyor.
AIDS’le Mücadele İçin Küresel Fon’un bu açıklamasına Hindistan’dan sert tepki geldi. Hindistan’ın Ulusal AIDS Kontrol Merkezi’nin Başkanı S.Y Kureyşi, iddiaları “saçmalık” diye niteledi.
Hükümet tarafından açıklanan resmî rakamlara bağlı kalınması gerektiğini söyleyen Kureyşi, AIDS’le Mücadele İçin Küresel Fon’un hazırladığı raporda hangi kaynakların kullanıldığının sorgulanması gerektiğini savundu.