Reklamlara televizyonlarda, gazetelerde, sokaklardaki panolarda kısaca her yerde rastlamaktayız. Yeni bir ilaç piyasaya çıktığında bize “doktorunuza sorun,” derler. Reklamlar piyasaya yeni çıkan bu ürünün ölümcül hastalıklardan en önemsiz rahatsızlıklara dek her derde deva olduğunu vurgular. İnsanlar piyasaya yeni çıkan bir ilaç hakkında doktorlanna damştıklannda ne olur? Genellikle doktorlar bu söz konusu ilacı yazmazlar. Doktora ilaçla ilgili sorular soracağınıza ona rahatsızlığınızla ilgili bilgi verin ve doktorun size ilaç yazıp yazmasına gerek olduğuna kendisinin karar vermesine izin verin.
Reçeteyle satılan ilaçlara ilişkin televizyon ve gazetelerdeki ilanlar doğrudan tüketiciyi hedef almaktadır. Dolayısıyla da sıradan bir Amerikalının ilaç harcamaları saptanır.
Eleştirmenler buradaki gizli ilişkiyi görüyorlar. Reklamların Amerikalıları gereksinimleri olmayan ilaçlan satın almaya yönelttiklerini ve sağlık sisteminin maliyetlerini yükselttiğini ileri sürüyorlar.
Ulusal Sağlık Yönetimi Birliği’nin Başkanı Nancy Chockley, 1999 ile 2000 yılı arasında reklamı yapılan ilaçların satışlarının 21 milyar dolara ulaştığını açıklamıştır.
Chockley, sözlerinin dağıtımla ilgili olduğunu vurgulayarak, örnek olarak reçetesiz ve reçeteli satılan romatizma ilaçlarını vermiştir. “Klinik araştırmalar bunların etkilerinin aynı olduğunu göstermektedir. Reçeteli satılanlar diğerlerine oranla kırk kez daha pahalıdır. Ama bu ilaca ilişkin yapılan bir dizi reklamdan sonra reçeteli satılan ilacın daha çok doktor tarafından önerildiği saptanmıştır.
“Doktorların bu ilaçlara hayır demeleri çok zordur. Siz o ilacı istersiniz, doktorunuz da iki dakika içinde size reçetenizi yazar ve mutlulukla kapıdan dışan çıkarsınız. Doktor hastasına ilaca gerek olmadığını söylerse, hasta, “Aman Tannm bu doktor acı çektiğime inanmıyor,” diye düşünür. Doktorun ona neden ilaca gereksinimi olmadığını açıklaması yarım saatini alır ve hasta da mutsuzluk içinde dışan çıkar.” Chockley birçok doktorun hastalan istediği için reçete yazdıklannı kabul ettiklerini de sözlerine eklemektedir.
Yiyecek ve ilaç Kurulu, hastalar doktorlarına reklamını gördükleri bir ilacı kullanmak istediklerini söylediklerinde doktorun reklamı yapılan ilacı verdiğinin saptandığını ileri sürmektedir.