Diyeti deneyen birçok insan \J diyetin başlangıcının şaşırtıcı bir şekilde kolay olduğunu söylüyor. Bunun sebebi Miami Diyeti sevdiğiniz her şeyi bırakmanızı gerektirmiyor. Açlık hissiniz geçene kadar yemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz ve en katı safha olan ilk iki hafta boyunca bile ihtiyaç duyduğunuzda bir şeyler atıştırmanız için sizi teşvik ediyoruz.
Ama şunu iyi biliyoruz ki başlangıç kolaydır, çünkü insan tabiatı gereği yeni ve sağlıklı olan herhangi bir rejimin başlangıcında çok heyecanlı olur. Motivasyonunuz yüksektir, hayatınızı ve görüntünüzü yeniden eski hâline getirmek için müthiş bir kararlılık, azim ve olumlu düşünceler hissedersiniz. Ve daha ne olduğunu anlamadan kilolarınızın erimeye başladığını görürsünüz. Tartıya çıtağınızda kilonuzun azaldığını görürsünüz, bir zamanlar tam üzerinize oturan – ve hatta sıkan- elbiselerinizi sevmeye başlarsınız ve onları yeniden giyebilme ihtimali doğar. Bu kadar olumlu yönde itici güçle programa bağlı kalmak iyice kolaylaşır.
Peki ya sonra ne olur?
Aslında başarısızlık, programın başarısına bağlı olarak gelir. İnsanlar ilk iki hafta 5-6 kilo arasında verirler. Tam bu noktada birinci safhadan, ikinci safhaya geçiş yaparsınız ve birinci safhada tamamen kestiğiniz karbonhidratları yeniden listenize eklemeye başlarsınız. Daha önce de söylediğim gibi karbonhidratları yeniden listeye eklememizin amacı gayet açıktır: Bazı karbonhidratlar faydalıdır ve sizin mümkün olduğunca normale en yakın sağlık diyetini uygulamanızı istiyoruz. Yani meyve yiyeceksiniz, arada bir ekmek ve makarna da yiyeceksiniz ve hatta özel durumlarda tatlınızı da eksik etmeyeceksiniz.
İkinci safhada kilo vermeye devam ediyorsunuz, ama birinci safhada olduğu kadar hızlı değil. Ne kadar kilo vermek istediğinize bağlı olarak bu safha bir yıl veya daha uzun sürebilir.
Diyet yapan bazı insanlar için bu hayal kırıklığıdır. Birinci safhanın o kadar da sınırlayıcı olmadığını hatırlarlar. Bu safhada sevdikleri belirli şeyleri yemeye devam etmişler ve kendilerini asla çok aç ve rahatsız hissetmemişlerdi. Bu yüzden hedeflerine daha kolay ulaşabilmek için sürekli birinci safhada kalmaya karar verirler.
Bu kararı alıp başarılı olan birçok insan tanıyorum. Ama bir o kadar da başarısız olana şahit oldum.
İşte başarısız olmalarının sebebi: Birinci safha uzun dönemli yeme planı olarak düşünülmemiştir. Listenizdeki yemek çeşidi çok sınırlıdır – ateşte kızartılmış veya ızgara yağsız et ve balık, sebze, az yağlı peynir ve salatalar, hepsi kanola yağı veya zeytinyağı gibi iyi yağlar kullanılarak hazırlanmış veya buğulanmış yiyecekler. Atıştırma için de kabuklu çerez ve az yağlı moza-rella peyniri. İşte hepsi bunlardan ibaret…
Beslenme açısından bakıldığında kesinlikle kabul edilebilir bir diyet (ancak iki veya üç hafta için). Diyet programı daha fazla devam ederse biraz monotonlaşmaya başlar. İşte problemin başladığı yer de burasıdır.
Diyet yapanlar tam bu noktada diyeti kendi kafalarına göre uygulamaya başlarlar ve berbat ederler. Eski kötü alışkanlıkları yeniden devreye girer, hani şu “arada bir” olanlar. Birinci safhayı uygularlar ama her akşam bir paket bisküvi yerler. Durun, daha bitmedi. Akşam yemeklerinden sonra bir kurabiye yerler, sonra tadının çok güzel olduğunu ve o kadar da zararlı olmadığını anlayıp sayıyı üçe çıkarırlar. Bir gecede üç kurabiye yiyip zarar görmeyince öğleden sonra dört sularında bir paket mısır cipsi yemek daha da kolaylaşır. Eğer hiç kurabiye ve bir paket mısır cipsi yemişseniz, hafta sonu için pizza yemek için kıvranmaya başlamanız an meselesidir. Ve aradan fazla zaman geçmeden, diyet haricinde yediğiniz şeyler, diyet listesindekileri geçer.
Çok kötü bir şekilde yoldan çıktiğınızı fark ettiğinizde de muhtemelen birçok insanın yaptığı şeyi siz de denersiniz: Birinci safhaya ani bir dönüş yaparsınız. Ama bu ani dönüşten sonraki dönem, ilk seferkinden çok daha fazla sıkıcı ve monoton gelmeye başlar.
Bu noktada artık teslim olabilirsiniz. Bazı insanlar olur. Eğer şansınız varsa diyete başlamadan önceki kilonuzdan daha ağır olmazsınız.
Yıllar boyu aldığınız kiloları bir günde veremeyeceğiniz, bir diyet gerçeğidir. Hepimiz bunu kabul ediyoruz, ama yine de hızlı bir şekilde kilo verme isteğini içimizden atamıyoruz. Ve bazen sonuçta kilo vermek yerine, kilo alıyoruz.
İnsanların yedikleri yiyecekleri sevmeleri önemlidir. Kilo vermeye çalışırken bile yemek yemek zevkli bir aktivite olmalıdır. Bu yemekle ilgili en mantıklı düşünme yoludur ve Miami Diyeti’nin temel prensiplerinden birisidir. Birinci safhada devam etmek ne kadar cezbedici olursa olsun, insanların ikinci haftadan sonra mutlaka ikinci safhaya geçmeleri konusunda ısrarcı olmamızın sebebi de işte bu. Bu uzun dönemli bir diyet planıdır ve üç safhalı yaklaşım başarıyı getiren en önemli faktördür. Bu şekilde kilo vermek belki daha uzun sürer, ama kilo verme ve verdiğiniz kiloları muhafaza etme şansınız bu şekilde çok daha yüksektir.