Hipoglisemi, düşük kan şekeri seviyesi demektir. Diyabeti olmayan bir kişinin kan şekeri seviyesi hiçbir zaman 3,5 mmol/I’nin altına düşmez, çünkü doğal olarak sahip olduğu kontrol sistemi söz konusu düşüşü algılayarak in-sülin salgılamasını durdurur, glükagon gibi kandaki glikoz seviyesini arttıran diğer hormonlann salgılanmasını sağlar. Kişi kendisini aç hissetmeye başlar ve bir şeyler yiyerek kan şekeri seviyesini yükseltir.
İnsülin veya insülin salgısını arttıran bir hap aldığınızda ise kan şekeriniz karbonhidrat içeren bir şey yiyene kadar düşmeye devam eder. Kan şekeriniz düşerken, uyarı şeklindeki birçok belirti de tetiklenmiş olur (bkz. Kutu 2). Beynin normal işlevlerini görmesi neredeyse tamamen glikoza bağlı olduğu için hipoglisemi (düşük kan şekeri) tehlikeli bir durumdur. Eğer vücuttaki glikoz seviyesi çok düşerse beynin çalışma kapasitesi azalır ve aşağıdaki kutuda sıralanan belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Eğer seviye daha da düşerse, kişi bilincini kaybedebilir (komaya girebilir).
Hipoglisemi belirtileri
O Titreme
O Terleme
O Kalp çarpıntısı
O Görmede bulanıklık
O Baş ağrısı
O Baş dönmesi veya sersemlik hissi
O Koordinasyonda zayıflama
O Aşırı açlık hissi
O Aşırı halsizlik
O Şaşkınlık
O Konsantrasyon zorluğu
O Konuşmada yavaşlık ya da dil sürçmesi
O Sinirlilik
Hipoglisemiyi nasıl önleyebilirim?
Hipoglisemi ile başa çıkmanın en iyi yolu, bu durumu ortaya çıkaracak koşulları engellemektir. Kan şekerinizin çok fazla düşmesini önlemek için, yemeklerinizi her gün aynı saatlerde yiyin ve kesinlikle öğün atlamayın. Unutmayın ki duyduğunuz açlık hissi, kan şekerinizin çok düştüğünü gösteren bir belirti olabilir ve bir an önce bunu normal düzeye çıkarmanız gerekebilir. Ayrıca doktorunuzun verdiği ilaçlan, doğru dozda ve doğru zamanlarda alın. Kan şekeri seviyenizi dikkatli bir şekilde izleyin. Böylece çok açık belirtiler ortaya çıkmadığı halde, kan şekerinizdeki düşmeleri tespit edebilirsiniz.
Sık sık hipoglisemi nöbetleri yaşamak, tedavinizin veya beslenme düzeninizin yeniden ayarlanması gerektiğini gösteren bir işarettir.
Hipoglisemi nasıl önlenir?
Hipoglisemi ile başa çıkmanın en iyi yolu, bu durumu ortaya çıkaracak koşulları engellemektir. Kan şekerinizin çok fazla düşmesini önlemek için, yemeklerinizi her gün aynı saatlerde yiyin ve kesinlikle öğün atlamayın. Unutmayın ki duyduğunuz açlık hissi, kan şekerinizin çok düştüğünü gösteren bir belirti olabilir ve bir an önce bunu normal düzeye çıkarmanız gerekebilir. Ayrıca doktorunuzun verdiği ilaçlan, doğru dozda ve doğru zamanlarda alın. Kan şekeri seviyenizi dikkatli bir şekilde izleyin. Böylece çok açık belirtiler ortaya çıkmadığı halde, kan şekerinizdeki düşmeleri tespit edebilirsiniz.
Sık sık hipoglisemi nöbetleri yaşamak, tedavinizin veya beslenme düzeninizin yeniden ayarlanması gerektiğini gösteren bir işarettir.
Neler hipoglisemiye yol açar?
Diyabetle yaşamaya başladıktan bir süre sonra, özellikle hangi durumlarda dengenizin bozulduğunu kendi kendinize anlayacak hale gelirsiniz. Yine de, burada hipoglisemiye yol açan nedenleri anmakta fayda vardır:
• Metabolizmanızın alıştığı zamanda yemek yememek, öğün atlamak. Eğer insülin iğnenizi yapmış ve herhangi bir nedenden dolayı yemek yiyememişseniz her zaman yanınızda bulundurmanız gereken şekerleme veya bisküvi gibi karbonhidratlı gıdalardan az bir miktarda almanız gerekir.
• Ani ve aşırı bir biçimde hareket etmek (Otobüse yetişmek üzere koşturmak gibi.)
• Alkol almak. Karaciğeriniz, aşın miktarda alkol parçalaması gerektiğinde glikoz üretemez. Bu nedenle insülin veya sülfonilüre alındığında alkol tüketmek, hipoglisemiye yol açabilir.
Hipoglisemi nasıl tedavi edilir?
Hafif giden bir atak, oldukça basit bir biçimde örneğin limonata içerek giderilebilir. Diyet içeceklerde şeker yerine suni tatlandırıcılar kullanıldığı için, bunları tüketmenin faydası olmayacaktır. Nerede olursanız olun, yanınızda mutlaka şekerleme veya bisküvi gibi karbonhidrat içeren bir gıda olmasına dikkat edin. Bu öneri, özellikle araba kullanacak veya spor yapacaksanız daha da önemli hale gelir.
Hipoglisemi ağırlaştığında neler olur?
Çok nadiren de olsa, kan şekeriniz yukarıdaki önlemleri almanıza fırsat tanımayacak kadar hızlı bir şekilde düşebilir. Bu durumda uykulu veya baygın bir duruma geçmek, hatta ilerleyen vakalarda epilepsi nöbeti geçirmek ihtimal dahilindedir. Böyle bir tablo sizin için ve çevrenizdekiler için korkutucu olabileceğinden, aynı şeyin bir daha meydana gelmemesi adına almanız gereken önlemleri öğrenmek üzere doktorunuza danışın. (Ağır hipoglisemi nöbeti geçiren bir kişiye çeşitli müdahalelerde bulunmak gerekebilir.)
• Bir şey yiyecek veya içecek durumda değilseniz, yanınızdaki kişiler hypostop denilen şekerli jeli ağzınıza sıkılabilir veya diş etlerinize sürebilir.
• Kan şekerini arttıran glükagon isimli hormonun enjeksiyon olarak alınması mümkündür. Kol veya kalçadan yapılan bu iğneden sonra kişi kendine gelerek bir şeyler yiyip içebilir.
Hipoglisemi atağı gece gelirse?
Kendinizin veya diyabeti olan aile fertlerinizden birinin, gece uyurken hipoglisemi krizi geçirme ihtimalinin sizi endişelendirmesi doğaldır. Özellikle Tip 1 diyabeti olan küçük çocuklann ebeveynleri için bu durum daha da endişe verici olabilir.
Gerçekte ise, durum düşünüldüğü kadar korkutucu değildir. Her şeyden önce, kan şekerinizin düşmesiyle ortaya çıkan terleme ve huzursuzluk belirtiler sizi uyandırabilir. Siz uyanmasanız bile, yatağın içindeki huzursuz hareketleriniz eşinizi uyandırabilir. Bununla beraber, ağır bir hipoglisemi atağı esnasında, düşen glikoz seviyesini ayarlamak için vücudunuzdaki bazı hormonlar harekete geçtiğinde uyumaya devam etmeniz olağan bir durumdur. Böyle bir ataktan sonra genellikle baş ağnsı ile uyanır ve kendinizi oldukça kötü hissedersiniz. Bazen tam ters yönde bir dalgalanma da olabilir ve kan şekeriniz çok fazla yükselir. Eğer düzenli olarak bu tür belirtilerle uyanıyorsanız, farkında olmadan geceleri hipoglisemi atağı yaşayıp yaşamadığınızı öğrenmek adına, birkaç kere sabah erken saatlerde (2:00-4:00 gibi) uyanıp kan şekerinizi ölçün. Bu şekilde kendinizi neden kötü hissettiğinizi anlayabilirsiniz. Ayrıca doktorunuzla konuşarak gece aldığınız insülin dozunun yeniden ayarlanmasını isteyebilir veya başka bir insülin türüne geçebilirsiniz.
Hipergliseminin belirtileri
Bazı kişiler hipergliseminin herhangi bir belirtisinin farkına bile varmazken, birçok kişi aynen diyabetin ilk tanısının konulmasını sağlayan durumları yaşar. Genellikle hiperglisemi atağı öncesinde ortaya çıkan belirtiler şunlardır:
• Sık idrara çıkma
• Aşırı susama
• Sık sık veya aşın acıkma
• Bulanık görme
• Halsizlik
• Zihinsel karmaşa
Eğer bu belirtilerden herhangi birini gösteriyorsanız, derhal kan şekeri seviyenizi normale döndürmek üzere harekete geçmelisiniz. Belirtileri görmezden gelirseniz, daha ağır komplikasyonlarla karşılaşabilirsiniz.
Hiperglisemi nasıl tedavi edilir?
Kan şekeri seviyeniz yükselmeye başladığında yapacağınız en iyi şey, şekerinizi daha sık aralıklarla kontrol ettirmektir. Kan şekeriniz istikrarlı bir şekilde 140 veya 150 mg/dl’nin üzerinde veya art arda iki kez 240 mg/dl’nin üzerinde çıkarsa, doktorunuzdan ne yapmanız gerektiğini öğrenin. İlaçlarınızı doğru zamanlarda ve doğru dozda aldığınızdan emin olun ve diyetinize çok dikkat edin.
Eğer kan şekeriniz 240 mg/dl’nin üzerinde ise idrarı-nızdaki ketona bakılması gerekir. İdrarınızda keton çıkarsa, aşağıda anlatılacağı gibi diyabetin ciddi bir komplikas-yonu olan diyabetik ketoasidoz görülebileceğinden, derhal doktorunuza başvurun. Kan şekeriniz bu denli yüksekse, efor sarf etmeniz hem kan şekerinde hem de keton seviyesinde artışa neden olabileceği için egzersizden kaçının.
Hipergliseminin nedenleri
Hiperglisemi, bazen kan şekeri seviyesini çok dikkatli bir şekilde kontrol altında tutan kişilerde dahi önlenemeyebilir. Yine de, hiperglisemi oluşturabilecek durumların farkında olmak önemlidir, çünkü böylece ortaya çıkma sıklığını azaltacak önlemler alınabilir.
Hipergliseminin nedenleri şöyledir:
• Yanlış gıdalar tüketmek
• Çok fazla yemek yemek
• Tedavi edilmemiş diyabet s Egzersiz azlığı
• Stres
• Hastalık veya yaralanma gibi nedenlerden kaynaklanan fiziksel sıkıntılar
• Çok fazla ilaç almak
• Diyabet ilaçlarını gerektiği biçimde kullanmamak
Hipoglisemik farkındalık
Diyabetli kişilerin, bir zaman sonra hipoglisemi atakla-nnda ‘erken uyarı sistemi’ni kaybettiklerinden şikâyet ettiklerini duymuşsunuzdur. Bu kişilerin çoğu, erken uyan sistemini kaybetmelerinin hayvanlardan elde edilen insü-linden, insanlardan elde edilen insüline geçilmesinden kaynaklandığına inanmaktadır. Konunun bu yönü üzerinde durmadan önce, farkmdalığın hangi sebeplerden ötürü kaybolabileceğini ele almak gerekir.
Son yıllarda, çok uzun yıllardır diyabeti olan kişilerin ne zaman hipoglisemi atağı geçireceklerini daha az tahmin eder olduklannı gösteren araştırmalar ortaya çıkmıştır. Birçok insan 15-20 yıl insülin kullandıktan sonra, uyan niteliğindeki belirtileri daha az fark edebilir hale gelmektedir. Bu durumun neden kaynaklandığı tam olarak netleşememekle beraber, zaman içerisinde pankreasın düşük kan şekerine karşı glükagon salgılama yeteneğinin kaybolduğu bir gerçektir. Bazı diyabet hastaları, hipogliseminin öncü belirtilerinin değişiklik gösterdiğini ifade ederken; diğerleri, belirtilerin önlem almaya vakit bırakmayacak kadar hızlı geliştiğini söylerler. Sorunun, ortalama kan şekeri seviyesi normalden dü
Hipoglisemi, kan şekeri seviyesini yüksek bir düzeyde sabit tutarak önlenebilir mi?
Kişinin kan şekeri seviyesinin sürekli yüksek olması, hipoglisemiden uzak kalmasını sağlayacaktır. Ancak bu durumda da diyabete bağlı uzun vadeli komplikasyonlarm gelişme riski artar. İnsülin kullananlar için riskli hiperglise-mi ile sıkıntı veren hipoglisemi arasındaki dengeyi korumak oldukça zor olabilir ama günümüzde kullanımda olan farklı preparat ve enjeksiyonlar bu dengeyi kurmayı kolaylaştırmaktadır. Eğer ardından kan şekeri seviyenizin epeyce yükseldiği sıkıntılı hipoglisemi atakları yaşıyorsanız, tedavinizin gözden geçirilmesi veya değiştirilmesi için doktora başvurmanız gerekmektedir.
Hipoglisemiyle ilgili bilgiler
O Hipoglisemi, insülin veya sülfonilüre hapı kullanan herhangi bir kişide oluşabilir.
O Hipoglisemi, her kişide farklı belirtiler oluşturur.
O Eğer hipoglisemi atağı geçireceğinizi düşünüyorsanız, hemen kan testi yaptırarak durumunuzu görmeye çalışın.
O Eğer hemen test yaptırmanız mümkün değilse, limonata gibi (kalorisi düşük olmayan) hızla kana karışan bir karbonhidrat alın.
O Süt ve bisküvi hemen kana karışmadığı için bu amaçla tüketilmeye uygun değildir.
O Sık sık hipoglisemi atağı geçiriyorsanız doktorunuza başvurun.
Hiperglisemi (yüksek kan şekeri), 12 mmol/1′nin üstünde olan kan şekeri seviyesi olarak tanımlanır. Hiperglisemi birdenbire de ortaya çıkabilir, yavaş yavaş da kendini gösterebilir. Her iki şekilde de ciddiye alınması gereken bir durumdur. Kan şekeri seviyesindeki ani yükselme, özellikle Tip 1 diyabeti olan kişilerde, diyabetik ketoasido-za neden olabilir. Uzun yıllar süren hiperglisemi, tüm vücuttaki kan damarları ve sinirlerde tahribat gibi komplikas-yonlara yol açabilir.