Ortam aydınlatmasının az ya da çok olması gözleri bozar mı?
Genel bilgi olarak hemen belirtmeliyim ki, gözler hem aydınlıkta hem de hafif karanlıkta çalışabilecek özelliklere sahiptir. Tam karanlıkta merkezi görme net olarak çalışamayacağı için görmek mümkün değildir. Ama ortamın aydınlatması ne olursa olsun gözler yorulmaz, bozulmaz ve hastalanmaz.
Fazla aydınlığın göze etkisi nedir?
1. Ortam aydınlatması fazla olduğunda çevredeki cisimlerden de parlama ve yansıma olacağı için, gözbebekleri küçülerek göze giren ışık miktarını azaltmaya ve böylece cisimleri net görmeye çalışır. Bir süre sonra bu durum göz ve baş ağrısına neden olabilir. Kalıcı bir soruna yol açmaz.
2. Aşırı parlak ışık göz hücrelerini uyararak migreni olan kişilerde migren atağına neden olabilir. Karanlık migrenli kişiler için daha rahattır.
Peki ya güneş?
Güneş, hem en büyük dostumuz, yaşam kaynağımız hem de en büyük düşmanımızdır. Çocuklarda alerji, ileri yaşlarda gözün gören noktasında (sarı nokta) erken yaşlanmaya neden olabilir. Kataraktı da hızlandırabilir. Güneşten mutlaka korunulmalıdır.
Dikkat: Kesik kesik gelen parlak ışık sara nöbetini tetikleyebilir.
Kesik kesik ışık göze zararlı mıdır?
Öncelikle, sara hastalığı (epilepsi) olan çocuk ve erişkinlerde nöbete yol açabilir. Sarası olan çocukların uzun süre televizyon ve bilgisayara bakmaları önerilmez. Sarası olmayanlarda bile, kesik kesik gelen ışıklar mide bulantısı, baş dönmesi, araba tutmuş hissi yaratabilir. Diskoteklerde saatlerce kalan gençler bu tip ışıklar nedeniyle, aslında hiç içki içmeseler de içmiş gibi hissedebilirler.
Gece uyurken ışığı açık bırakmak yararlı mıdır, zararlı mı?
Çocuklarda: Son zamanlarda çocuklarda gece uyurken açık bırakılan ışığın miyopa yol açtığı veya arttırdığı düşünülmektedir.
İdeal aydınlatma: Kitap, dergi, gazete okumak için 70 voltluk ampul kullanmak uygundur.
Yaşlılarda: Son zamanlarda yaşa bağlı gözün gören noktası (sarı nokta) hastalığının ilerlemesini yavaşlatmak için, ışığın açık bırakılması önerilmektedir. Sabah uyanınca aniden ışıkla karşılaşan göz hücreleri bir fabrika gibi çalışmaya başlarlar ve atıkları aynı hızla gözden atamazlar. Atıkların gözde birikmesi hastalığı hızlandırır. “Oysa fabrika gece boyunca rölantide çalışırsa, sabah ani bir birikme olmaz” görüşü hakim olmaya başlamıştır.
Karanlıkta çalışmak zararlı mıdır?
Zararlı değil ama zordur haliyle. Devamlı karanlıkta çalışırken, karanlığa uyumu sağlayan hücreler gerekli maddeleri sağlamaya yetişemeyebilir ve kişide sıkıntı, bıkkınlık hissi uyanmasını tetikle-yebilirler. Ya da uyku hali doğabilir.
Sadece göz yapısı göz tansiyonunun aniden yükselebileceği ve krize girebileceği bir yapıda ise (dar açılı göz) o zaman alacakaranlık bile tehlikeli olabilir. Bu konuda doktorunuzun önerilerini ciddiye almalı; genç ya da yaşlı böyle bir durumunuz varsa daima aydınlıkta bulunmaya çalışmalısınız.
Çocuğum nasıl bir ışıkla çalışmalıdır?
Ne çok parlak ne çok karanlık, göze değil okunan yazıya yönelik ve tercihen eski tip ve beyaz ampullerle sağlanmış ışık koşullarında çalışmak en idealidir. Enerji tasarrufu yapan ampullerin ne yazık ki gözde olumsuz etkileri olduğu düşünülmektedir.
Besinler ve göz
Hepimizin iyi bildiği genel bilgiler vardır: Havuç göze iyi gelir, ıspanakta bol demir bulunur. Bu bilgilerde genel olarak doğrular olmakla beraber eksikler de var. Bana sık sık annesi tarafından, havuç ve ıspanak yemediği için gözleri miyop olduğu düşünülen çocuklar getirilir. Miyobun besinlerle ilişkisi yoktur, ama dengeli ve çeşitli beslenme tüm vücudumuzun olduğu kadar gözümüzün de sağlığı için önemlidir.
Gözün gelişimi için hangi besinler gereklidir?
Aslında süt, vitamin içeren meyve, sebze ve tabii ki protein (et) ve karbonhidrat (hamur), yeterli ve dengeli alındığında gözün sağlıklı gelişimi için yeterlidir. Fazladan vitamin alınması gerekmez. Ama göz sağlığı için en önemli vitaminler A, B, C ve E vitaminleridir. Bir de çinko ve selenyum elementleri toksik maddelerin etkisiz hale getirilmesinde (antioksidan) önemlidir.
A vitamini hangi besinlerde bulunur?
A vitamini, evet havuçta bulunur. Ama bunun yanı sıra, süt ürünleri, tüm meyve ve sebzeler, karaciğer de A vitamininden zengin besin kaynaklarıdır.
Meyve ve sebze deyince, tüm kırmızı, yeşil ve turuncu meyve ve sebzelerden söz edilmektedir.
B vitamini hangi besinlerde bulunur?
B vitamini kaynakları bitki tohumları, kabuğu çıkarılmış tahıllar, karaciğer, böbrek, balık, bezelye, makarna, fasulye, mercimek, esmer pirinç ve mayalardır.
C vitamini hangi besinlerde bulunur?
Kırmızı ve yeşil biberler ile turunçgiller en güçlü C vitamini kaynaklarıdır.
E vitamini hangi besinlerde bulunur?
Ayçiçeği çekirdeği, badem, fındık ve ceviz E vitamininden zengindir. Hadi yaşadınız, akşam televizyon seyrederken bunları atıştırabilirsiniz.
Çinko ve selenyum elementleri hangi besinlerde bulunur?
Çinko kaynakları kırmızı et, kümes hayvanları, kabuklu deniz ürünleri, fasulye, fındık, bütün baklagiller, zenginleştirilmiş kahvaltılık tahıl ürünleri ve süt ürünleridir. Et ve deniz besinlerinde de selenyum bulunur.
Hangi hastalıkların tedavisinde besinler önemlidir?
Göz sinirlerini tutan hastalıklarda, hele de B vitamini eksikliği mevcutsa, B vitamini kas içine zerk edilerek tedavi amacıyla kullanılır.
Hangi hastalıkların önlenmesinde besinler önemlidir?
Katarakt ve sarı nokta hastalığının önlenmesinde özellikle A, C ve E vitaminleri yararlıdır. Ama eğer ailevi yatkınlığınız varsa ve bol morötesi ışın bulunan bir çevrede yani güneşli bir yerde yaşıyorsanız bu hastalıklar yine de olabilir. Ayrıca C vitamini virüslerin yaptığı enfeksiyonlara direnci arttırır.
Ağır A vitamini eksikliği hangi hastalıklara yol açabilir?
Gözyaşı azlığına, gözün ön kısmının ciddi kuruluğuna ve buna bağlı olarak ağır görme bozukluklarına yol açar. Ama bu kadar ağır eksiklik sadece Afrika’da görülmektedir. Ülkemizde taze sebze ve meyvenin bol ve ulaşılabilir oluşu önemli bir avantajdır.
Vitaminlerin fazlası zararlı mıdır?
Evet, ağızdan hap olarak aşırı miktarda alınan vitaminler vücutta birikip bazı hastalıklara yol açabilir. Bunlardan en önemlisi, beyin etrafındaki sıvının artışı ve göz sinirine bu sıvının yaptığı basınç ile meydana gelebilen görme kaybıdır. Bu hastalığa “beynin yalancı tümörü” denilmektedir.