Önleyici tedavide toplam kolesterolün düşürülmesi önemli bir hedeftir, ancak tek başına yeterli değildir. Aslında kalp krizi geçiren birçok insanın kolesterol seviyesi normaldir. Gerçek şu ki düşük kolesterol seviyesine sahip bir kişinin kalp krizi geçirme riski çok fazlayken, daha yüksek seviyeye sahip bir kişi hiçbir problem yaşamayabilir. Yani aşina olduğumuz toplam kolesterol miktarı her şeyi açıklamaya yetmez.
Günümüzde insanlar kolesterolün iki temel şekli olduğunu biliyorlar -sözde iyi olan (Yüksek yoğunluklu kolesterol veya HDL – High density li-poprotein) ve kötü olan (düşük yoğunluklu kolesterol veya LDL – Law density lipoprotein). İyi-kötü kolesterol oranı çok önemli bir faktördür ve günümüzde yaygın olarak diyagnostik kan testiyle ölçülmektedir.
Ama göz önüne alınması gereken diğer faktörler de vardır ve bu sebeple gelişmiş lipit testi, kalp rahatsızlıkları tedavisinde önemli rol oynamaktadır.
En gelişmiş kan laboratuarları beş farklı HDL alt grubunu ve yedi LDL alt grubunu ölçebilmektedirler. Değerlendirdikleri şey kolesterol parçacıklarının boyutudur. Aslında büyük parçalar iyi, küçükler de körüdür. Büyük HDL’le-rin kötü yağların temizlenmesinde küçük HDL’lere göre daha etkili olduğu açıktır. Küçük olanlar kan damarı duvarlarında kolayca ezilerek damar çeperinde plak oluşumuna sebep olurlar ve damar tıkanıklığına yol açabilirler. Büyük LDL parçacıkları bu kadar kolay ezilmeyeceklerinden potansiyel zararları daha azdır.
Gelişmiş kan lipit testi ilk olarak Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi Lawrence Berkeley Milli Laboratuarında geliştirilmiş ve onun ticari kolu olan Berkeley Kalp Laboratuarının tıp direktörü Doktor H. Robert Superko, hastaların tedavisinde gelişmiş kan testinin kullanımıyla ilgili doktorlara eğitim vererek çok önemli bir iş yapmışür. Kolesterol alt sınıfları olan Lp(a), homosistein ve diğerleri, başka gelişmiş testlerle birlikte ekranda görüldüğünde, kalp krizi vakalarının %90′ı açıklanabilir hâle gelmektedir. Ayrıca kan damarı çeperlerinde iltihaplanmanın işareti olan C -reaktif proteine -CRP- aşırı duyarlık da ölçülebilir.
Harvard’dan doktor Paul Ridker geniş çaplı bir araşürma yaparak damar-lardaki iltihaplanmanın damar tıkanıklığı ve kalp krizi vakalarında büyük rol oynadığını ispatlamıştır. Bu iltihaplanma ölçülerek, normal veya düşük kolesterol seviyesine sahip hastalar da dahil olmak üzere, kişinin kalp krizi geçirip geçirmeyeceği tahmin edilebilir. Prediyabet veya diyabet hastalarının genelde normal kolesterol seviyelerine, ama yüksek CRP’lere sahip oldukları ise hayli ilginç bir gerçektir.
Gelişmiş kan testi
Önleyici tedavide toplam kolesterolün düşürülmesi önemli bir hedeftir, ancak tek başına yeterli değildir. Aslında kalp krizi geçiren birçok insanın kolesterol seviyesi normaldir. Gerçek şu ki ...
11 2011 - 10:09
2660 .