Hedeflediğiniz kiloya ulaştığınızı varsayalım. Artık bakım safhası olan üçüncü safhadasınız, yani kilonuzu muhafaza etmek için hâlâ belirli bir düzen dahilinde yemek zorunda olduğunuz bir dönemdesiniz. Eğer programa bağlı kalırsanız, hayatınızın geri kalan kısmında bu programa uyacaksınız demektir.

Peki gündelik planlarımızı bozan şeyler nelerdir? Mesela özellikle sık sık iş seyahatine çıkanların diyet konusunda başarısız olma riskleri yüksektir. Se­yahat normal yemek rutininizi bozar ve çok tehlikelidir. Hele ki uçuş sırasın­da ikram edilen yemeğin geçmiştekiyle hiçbir alakası kalmadığı günümüzde daha da tehlikeli. Bir zamanlar uçakta yemeğinizi planlayıp, özel vejeteryan veya dininizin yasaklamadığı yemekleri sipariş ederdiniz. Böylece taze, sağlıklı ve sipariş üzerine yapılan yemekleri yeme şansına sahiptiniz. Et sulu pa­tates püresi, bezelye ve havuç sayesinde eti yemeden geçiştirebilir, tatlı için de meyveli bir şeyler yiyebilirdiniz.

Bugünlerde ise hep aynı tür yiyecekler veya ballı Amerikan fısüğıyla soda ikram edilmektedir. Fıstığı hariç tutarsak bütün yiyecekler karbonhidrat ve şeker deposudur.

İnip otelinize vardığınızda yemek vaktiniz büyük bir ihtimalle geçmiş olur. Hatta saat farkını göz önüne alırsak yatma vaktiniz bile geçmiş olabilir. Ama yolculuk sizi yormuştur ve kurt gibi acıkmışsınızdır. Yapacağınız ilk şey de oda servisini arayarak fazla fazla yemek siparişi vermek olur (Kızarmış ta-vukgöğsüyle sezar salatası açlığınızı bastırmak için yeterli olmasına rağmen birdenbire kendinizi kızarmış patatesli hindi sandviçi ve milk shake ısmarlar­ken bulursunuz). Ahizeyi yerine koyar koymaz bu hareketinizden pişman olursunuz ama yemek geldiğinde hepsini mideye indirmeyi her nasılsa bece­rirsiniz.
Ertesi gün öğünlere artık daha çok dikkat edersiniz, ama akşam yemeği vakti yaklaşüğında maalesef iş yoğunluğundan dolayı yerinizden ayrılamaz­sınız. Yeniden açlıktan kıvranmaya başlamanız 7:30′u bulur ve birisi pizzay-la içecek bir şeyler sipariş etmeyi teklif eder. Böylece diğer bir günü de kötü karbonhidratlarla sonlandırırsmız.

Evde veya seyahatte geçen uzun mesai saatleri diyet uygulamasında yaşa­nan başarısızlıkların en temel sebebidir. Normal öğün düzeninin bozulması, aşırı yemeyi beraberinde getirir. Belki de siz şu modern yol savaşçılarından birisinizdir, hani şu işadamı veya satış temsilcisi olanlardan. Eğer öyleyseniz, arabada saatlerce vakit geçirip sürekli sağlıksız yemekler tıkınırsınız veya arabanın camından aldığınız fast-food yemekleri park alanında mideye indi­rirsiniz.

Bazen eski kötü alışkanlıklara dönmenin başlıca sebebi işle ilgili yaşanan strestir. Psikolojik açıdan baskı altında oldukları zamanlarda kendini yemeğe veren insanlar, diyet vagonundan düşmeye meyillidirler. Rahatlatan yiyecekler diye adlandırdığımız şeylere bir göz atın, ya pasta, turta veya çikolata parçacıklı bisküvi gibi pişmiş tatlılardır, ya da makarna ve peynir gibi yemeklerdir.

Böylesi anksiyete durumlarında ve kendimizi emniyette hissedemediğimiz zamanlarda rahatlamak için şekerlemelere saldırırız veya tabaklan ağzı­na kadar doldururuz. Bir diyet programı uygulayan insanlara bu tür bir stres­le başa çıkmak için nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusunda tavsiye vermek oldukça zordur.