Son yıllarda dünyada ve ülkemizde kilo problemleri ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle yağ ve şeker içeriği fazla olan hazır besinlerin daha fazla tüketilmesi, günlük yaşamda zaman bulamama nedeniyle öğün atlama ve teknolojinin ilerlemesiyle hareketlerin kısıtlanması bireylerin fazla kilolar ile karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Kilo fazlasının; kişilerin sağlıklarını tehdit ettiğini, sosyal yaşamlarını olumsuz etkilediğini ve yaşam kalitelerini düşürdüğünü belirten Özel Medline Konya Hastanesi’nden Diyetisyen Merve Sayın, konuyla ilgili bilgilendiriyor.

Beslenme, açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir. Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin öğelerini uygun zamanlarda, yeterli ve dengeli miktarlarda alarak bilinçli yapılması gereken bir eylemdir. Bilimsel araştırmalarla, insanın yaşamı için 50’ye yakın besin öğesine gereksinimi olduğu ve bireylerin, istenilen şekilde büyüme ve gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşayabilmesi için bu öğelerin her birinden günlük ne kadar alınması gerektiği belirlenmiştir. Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında, gereğinden az ya da çok alındığında, büyüme ve gelişmenin engellendiği ve sağlığın bozulduğu bilimsel olarak ortaya konmuştur. Örneğin; aşırı karbonhidrat tüketimi, vücutta yağ birikimine neden olurken yağlı yiyecekler ve bunların tüketim şekli de kilo kontrolünde büyük önem taşır. Vücudun yetersiz ve dengesiz şekilde beslenmesi sonucunda, aşırı miktarda yağ oranının artması, hızlı bir şekilde şişmanlamaya neden olacağından, dengeli ve düzenli beslenmeye dikkat edilmelidir.

Vücuttaki kilo fazlası kişilerin dış görüntüsünü de etkilediği için psikolojik sorunlar yaşanmasına da neden olabilir. Özellikle genç yaştaki bireylerin zayıf kalabilmek için vücutlarına zarar verebilecek şok diyetleri uyguladıklarını belirten Dyt. Merve Sayın: “ Herkes ideal kilosunda olmak ve vücudu ile barışık bir yaşam sürdürmek ister. Ancak ideal kiloda olabilmek için yapılan bilinçsiz diyetler iç organlarda deformasyonlara, vücut kaslarının erimesine, saç dökülmesine, bazal metabolizma hızında azalmaya, baş ağrısına, konsantrasyon bozukluğuna, hipotansiyona, bayılmalara hatta ölümle sonuçlanabilecek diğer rahatsızlıklara sebep olabilir. Bu nedenle kişiler bilinçsiz bir şekilde diyet yapmamalıdırlar. Yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite, genetik ve fizyolojik özellikler ve var olan hastalık durumu günlük alınması gereken besin öğeleri miktarını etkilediğinden, beslenme bireye özgü olarak planlanmalı ve uygulanmalıdır. Önemli olan sağlıklı beslenme alışkanlığını kazanmak ve her zaman bunu hayatımıza dahil edebilmektir” dedi.

Dyt. Merve Sayın kiloyu kontrol altında tutabilmek için de bazı ipuçlarında bulunuyor.

- Sağlığınız için ideal kilonuza kavuşmanızın gerektiğini düşünün ve kararlı olun.
- Kahvaltıyı atlamayın.
- Mutfakta fazla zaman geçirmeyin.
- Alışverişe çıkarken aç çıkmayın.
- Alışveriş listesi hazırlayın ve listeden fazlasını almayın.
- Yeme davranışlarınızı yavaş yavaş ancak kalıcı olarak değiştirin.
- Hızlı bir şekilde yemek yemeyin. Sindirimin rahat bir şekilde sağlanabilmesi için elinizden geldiğince lokmalarınızı çiğneyin.
- Günlük su tüketiminize dikkat edin.
- Etli yemeklere ayrıca yağ eklemeyin.
Günde en az 5-8 porsiyon sebze ve meyve tüketin.
- Beyaz ekmek yerine tam buğday, çavdar, çok tahıllı ekmek gibi posa içeriği yüksek olan ekmekleri tercih edin.
- Kızartmalar yerine daha sağlıklı olan haşlama, ızgara, fırınlama gibi yöntemleri tercih edin.
- Süt ve süt ürünlerinde az yağlı olanları satın alın.
- Spor yapın. En azından haftada 3-4 gün tempolu bir şekilde yürüyün.
- Yürüyerek gidebileceğiniz mesafelerde araç kullanmayın.
- İçeriği bilinmeyen hazır gıdaları tüketmeyin.
- Ailedeki beslenme davranışlarının çocukların beslenmesi üzerinde büyük etkisi olduğunu unutmayın.

—- “Yedikleriniz ilacınız, ilacınız yedikleriniz olsun” – Hipokrat