Diyabet hastalarının kan şeker düzeylerinin kontrol altına alınmasını sağlamak.
2030 yılında dünyadaki her 100 kişiden yaklaşık 4,5’unun diyabet hastası olacağı tahmin ediliyor. Şeker hastalarının yüzde 90-95’ini ise tip 2 diyabetlilerin oluşturması bekleniyor. 45 yaşın üstünde olmak, ailede tip 2 diyabetli birinin olması, bozulmuş kan şeker düzeyi, fiziksel aktivite azlığı, şişmanlık ve gebelik diyabeti tip 2 şeker hastalığı açısından risk faktörlerini oluşturuyor. Aşırı susama, sık idrara çıkma, halsizlik, görme bulanıklığı ve hızlı kilo kaybı belirtiler tip 2 diyabet hastalarının yüzde 50’sinde maalesef ki ortaya çıkmıyor. Erken dönemde teşhis konulmaz ve uygun tedavi edilmezse, görme kaybına, böbrek yetersizliğine ve kalp krizine neden olabiliyor.
Novo Nordisk’in öncülüğünde başlatılan Glisemik Kontrol icin Global Çalışma Grubu’nin hedefi diyabet hastalarının kan şeker düzeylerinin kontrol altına alınmasını sağlamak. İngiltere, Polonya, Türkiye, Hindistan ve Çin’in de aralarında bulunduğu sekiz ülkede yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi veren Baylor Koleji Tıp Fakültesi Diyabet, Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü’nden Prof. Dr. Alan Garber, “ HemoglobinA1c, iki-üç aylık kan şeker düzeylerini geriye dönük olarak gösterir. İyi kan şeker düzeyi için yılda dört kez ölçülmelidir. Bu sayede diyabetlilerde kalp, böbrek problemleri, organ kayıpları ve ölümler engellenebilir” diye konuştu.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakütesi Endokrinoloji ve Metobilizma Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Şazi İmamoğlu ise şunları söyledi:
“Yapılan araştırmada hastaların yüzde 51’nin hemoglobinA1C’yi hiç duymadığını, ölçtürenlerin yarısının ise bu değerin ne olduğunu bilmediğini saptadık.
Kaynak: http://www.haberturk.com/haber.asp?id=10778&cat=220&dt=2006/12/29