Son on yıl içinde, ilaçlarla (İnsülin ve oral antidiyabetikler) ve yaşam tarzı değişiklikleri ile diyabetin etkin bir şekilde kontrol edilebileceği gösterilmiştir. Ancak halen kafalardaki soru hep aynıdır. Şeker hastalığında tam iyileşme mümkün mü ?
Hemen cevaplayacak olursak, halen günümüzde diyabetin tam bir tedavisi yoktur.
Araştırmacılar, bir gün tam iyileşme sağlayabileceği umutlarını taşıdıkları tedavileri geliştirmek için çalışmalarını sürdürmektedirler.
Bunlardan en çok ilgi çekenlerden biri pankreas naklidir. Yapılan nakiller bir miktar başarılı olabilmiştir. Ancak pek çok zorlukları sürmektedir. Fakat şu an en çok gelecek vaat eden tedavi seçeneği, pankreas adacık hücresi naklidir. Doktorlar henüz vefat etmiş birinin pankreasından adacık hücrelerini alarak insüline bağımlı diyabeti olan bir başka kişinin karaciğerine bir katater yardımı ile yavaş vermektedir. Bu hücreler de karaciğer içinde farklı yerlere dağılarak, yeni damarsal bağlantılar yapmakta ve daha sonrasında da insülin üretmeye başlamaktadırlar. Ancak nakil işlemi son derece zordur. Nakil sonrası hücre reddini engellemek işin verilen bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar, sıklıkla alıcının diyabetini daha da kötüleştirmektedir.
Son zamanlarda insülin uygulamasında başka yenilikler de denenmektedir. Bunların başında ağız yoluyla insülin verilmesi gelir. İnsülini, bir yağ damlacığına (lipozom) bağlayarak mideden parçalanmadan geçmesini ve bağırsaklardan emilmesini sağlamak mümkündür. Ancak ne yazık ki emilim oranı değişkendir. Yoğun araştırmalara rağmen bu teknik sorunun aşılmasını mümkün olmamıştır.
Yakın bir gelecekte de insülinin ağızdan kullanılması muhtemel görünmemektedir.
Diğer bir konu da, son 20 senedir daha saf ve değişken etki sürelerine sahip insülinlerin geliştirilmesi üzerine yoğunlaşıldı. Yaklaşık son 10 yıldır biyoteknoloji ile üretilen insan insülinleri kullanılıyor. Bakteri ve mayaların genetik kodlarına müdahale edilerek, insan insülini üretmeleri sağlanmaktadır. Aynı şekilde insüline yeni özelliklerin katılabilmesi mümkündür. Doğal insülinde yapılabilecek değişikliklerin sınırı yoktur. Böylece esas hedef olan, daha iyi kan şekeri kontrolünün sağlanması mümkün olacaktır.