Diyabeti olan kişilerin kardiyovasküler hastalıklara yakalanma ve kalp krizi geçirme olasılığı, diyabeti olmayanlardan daha fazladır. İstatistikler, diyabeti olan yaşlıların yarısından fazlasının ölüm nedeninin kardiyovasküler hastalıklar olduğunu göstermiştir. Diyabete bağlı hastalıkların büyük bir bölümü, kan damarlarının çok daralması, tıkanması veya kanın çok fazla kalınlaşmasından meydana gelmektedir. Böylece kalp, beyin ve vücudun diğer önemli bölümlerine giden kan akışı azaltmakta, hatta bloke olmaktadır. Kalpteki kan akışı belli bir süre yavaşladığında, angına denilen bir çeşit göğüs ağrısı baş gösterir. Göğüs ağrısı, kalbe giden kan akışını azaltan bir şey olduğunu gösteren bir uyarıdır. Diyabetin neden olduğu iki tür kardiyovasküler rahatsızlıktan biri hipertansiyon (yüksek kan basıncı) diğeri de ateroskleroz yani damar sertleşmesidir.
Tansiyon
Tansiyon, kanın damar duvarlanna uyguladığı basınçtır. Eğer basınç çok yüksekse, tüm vücutta ciddi sorunlara neden olabilecek şekilde damarları zorlar. Kardiyovasküler hastalıklann içinde en önemli risk faktörlerinden biri yüksek tansiyondur. Yüksek tansiyon, diyabetli kişiler arasında çok yaygındır. Ancak birçok vakada dışarıdan görülebilen belirtiler ortaya çıkmaz, hatta pek çok insan böyle bir sorun yaşadığından haberdar bile olmaz. Bu nedenle yüksek tansiyon, rutin sağlık taramasında veya başka bir kalp sorunu için yapılan muayenede teşhis edilene kadar fark edilmeyebilir. Tip 2 diyabeti olan kişilerin % 60′ında yüksek tansiyon olduğu tahmin edilmektedir.
Yüksek tansiyon, koroner damarlarda tahribat yapar ve kalbin normalden daha çok çalışmasına sebep olur. Ayrıca ateroskleroza, yani damar sertleşmesine neden olarak kalp krizi riskini arttırır. Bu nedenle yüksek tansiyonu olan kişiler, özellikle aynı zamanda diyabetleri de varsa, böbrek ve sinir tahribatı gibi diyabetle ilgili diğer hatalıklar ortaya çıkmadan tansiyonlarını kontrol altına aldırmalıdırlar.
Ateroskleroz
Ateroskleroz, yağ ve kolesterolden oluşan bir plakanın atardamarlara ve daha az görülmekle birlikte damarlara, tabaka halinde yapışmasıyla oluşur. Böylece kan damarla-n daralır ve sonunda sertleşip elastikiyetini kaybeder. Eğer plak oluşumunu engelleyecek önlemler alınmazsa, kan damarlan iyice daralabilir ve kanın dokulara oksijen ve besin taşımasını engelleyebilir.
Diyabeti olan kişilerin ateroskleroza yakalanma riski, tetikleyen birçok faktörün bir araya gelmesinden dolayı daha fazladır. Ancak asıl önemli neden, yüksek kan şekerinin koroner arterlerin iç yüzeyini örten dokuları etkilemesidir. Bu durum, yapışkan bir yüzey oluşturan zararlı kimyasalların ortaya çıkmasına neden olur ve arterlerin iç du-van, tabaka oluşumuna eğilimli hale gelir. Ateroskleroz, sadece koroner atardamarları değil diğer tüm atardamarla-n da etkiler. Beyindeki atardamarlar ciddi ölçüde daraldığında kriz oluşabilir. Krizlerin büyük bir çoğunluğu, atardamar tıkanması sonucunda ortaya çıkar. Bacaklarda oluşan ciddi ateroskleroza periferik damar hastalığı denir. Periferik damar hastalığı, bacakların aşağı bölgesinde ve ayaklarda meydana gelen diyabetle bağlantılı sorunların pek çoğunun asıl nedenidir. Plaka oluştukça bacaklann alt kısımlarına ve ayaklara kan akışı azalır.
Diyabet kalbinizi nasıl etkiler?
Diyabeti olan kişilerin kardiyovasküler hastalıklara yakalanma ve kalp krizi geçirme olasılığı, diyabeti olmayanlardan daha fazladır. İstatistikler, diyabeti olan yaşlıların yarısından fazlasının ölüm nedeninin kardiyovasküler hastalıklar ...
15 2011 - 06:28
7307 .