Tip 1 diyabeti olanların üçte birinde, Tip 2 diyabeti olanlannsa % 10-20′sinde 15 yıldan sonra böbrek rahat­sızlığı görülebilir. Bunun nasıl ortaya çıktığını anlamak için, böbreklerin yapı ve işlevini bilmek gerekir. Böbrekler vücudun iç ortamını, sıvı ve elektrolit seviyelerini kontrol ederek ve artık maddeleri dışan göndererek dengede tutar­lar. Her bir böbrekte, nefron adı verilen ve kanı artık mad­delerden arındıran yaklaşık bir milyon mikroskobik birim bulunur. Uzun zaman boyunca vücudu etkileyen yüksek kan şekeri, böbrekteki ince kan damarlannı tahrip edip bunlan daha kalın ve tıkanık hale getirir. Bu durumda nef-ronun fıltreleme yeteneği zarar görür. Sonuç olarak kan, artık ve yabancı maddelerden uygun şekilde arındırılamaz.
Kandaki artık maddeler birikerek tehlikeli seviyelere ulaşır. Aynı zamanda kanda kalması gereken bazı protein ve be­sinler de kan damarlarından sızarak idrara geçer. Böbrek-lerdeki kan damarları, yüksek tansiyon veya böbrek en­feksiyonu gibi durumlarda daha da zarar görür.
Filtreler zarar gördüğünde idrarda ortaya çıkan madde­lerden biri proteindir. Albümin adı verilen özel bir protein, diyabetik böbrek tahribatının çok erken bir evresinde gö­rülür. İdrardaki albümine albüminün adı verilir. Halen kul­lanılan bir testle, çok az miktarda da olsa (mikroalbüminü-ri) idrarda bu proteinin olup olmadığı tespit edilebilmekte­dir. Kan şekeri testleriniz gayet normal olsa da, böyle bir komplikasyonun olup olmadığını fark etmek adına, her kontrole gidişinizde sizden idrar örneği de istenir. Bazen albümin testiniz pozitif çıkabilir; bunun sebebi enfeksiyon da olabilir. Bu ihtimalin doğru olup olmadığını öğrenmek için idrar örneğiniz incelenecektir.
Eğer idrarınızda albümin çıkarsa, doktorunuz sizi daha yakından takip etmek isteyecektir. Çünkü uzun vadede ciddi bir böbrek tahribatı, hatta böbrek yetmezliği sorunu­nun ortaya çıkma olasılığı bulunmaktadır. İdrarında albü­minün bulunan kişinin yüksek tansiyonu da varsa, durum biraz daha ciddiyet kazanır. Aslında bu iki problem sık sık bir arada görülür çünkü böbreklerin kan basıncını kontrol etmek yönünde de bir işlevi vardır. Son araştırmalar, diya­betli kişilere uygulanan yüksek tansiyon tedavisinin, diya­betin böbrekler üzerindeki tahribatını da yavaşlattığını göstermiştir.
Böbrek yetmezliğinden şikâyetçi hastalar, günümüz­de diyaliz veya organ nakli yöntemiyle tedavi edilebil­mektedir.