2. Tip Diyabet yüzyılın salgın hastalığı ilan edildi. Bu hastalık, acımasızca aşırı kilolarla paralel olarak ilerler. İlerler, hem de acımasız bir şekilde! Diyabetin sorunu çok basittir. Bu hastalıkta şekerin hücrelerde işlenmediği ya da kötü olduğu durumlarda araya giren ensülin hormonu çalışmaz. Sonuç olarak hücrelerin bir kısmı (organlarla) enerjik olarak yaşamazlar; diğer bir deyişle, kan çok şekerli kalır, vücut milyonlarca enfeksiyonu içinde taşır; zamansız olarak yaşlanmaya fonksiyon göstermemeye başlar. Bu sadece diyabete yol açmaz aynı zamanda bu karışıklık çeşitli sorunlar ortaya çıkarır.
* Kan damarlarındaki bozukluklar (özellikle atardamarlar, kılcal damarlar). Sonuç olarak, organları sulandıran kötü riskler oluşturur, (kalp, gözler, böbrekler)
* Diyabet olmayan bir insana oranla 6 kat daha fazla kardi-yolojik rahatsızlık riski vardır.
* Böbrek hastalıkları riski yüksektir.
* Körlük riski (Diyabet kör olma olasılığı riskini arttırır).
* Ameliyatla sonuçlanan enfeksiyonlara yakalanma riski.
* Genel olarak sağlığın bozulması riski (hastalıklara neden olan çeşitli enfeksiyonlarla)
Diğer yandan, glisemi, kötü olduğu durumda hormonlara bağlı kanser riskini de arttırır, (diğer bir değişle bir diyabet kötü bir dengeden kaynaklanır) Ne zaman olursa olsun, bir diyabet hastası çok dikkat etmelidir, çok dengeli olmalıdır (kandaki şeker oranını düzenli bir değerde normal olarak tutmayı başarmalıdır). Potansiyel yan etkilere de dayanıklı olmalıdır. Bunun için sık sık ve yeteri kadar dengeli bir beslenme ve düzenli fiziksel etkinlik gereklidir. Bu kitapta iki çeşit diyabetten bahsedeceğiz. Eskiden adı yaşlılık diyabeti (yağlı diyabet) olan diyabetten, çünkü o hemen hemen 50 yaşlarındaki yetişkinleri aşırı kilolar sonucunda etkilemektedir. Günümüzde, gitgide çocukları da ilgilendiren bir hastalık haline gelmektedir, çünkü ikincisi daha çok önceden obez olanlarda görülür. Fransızların birçok insanda görülen hastalıklarını ihmal eden 1,5 milyonunda ikinci tür diyabet tanımlanmaktadır. 300 bin diyabetigin henüz teşhis edilmediğinden bahsedilmektedir, ama bu rakam büyük olasılıkla gerçeğin altındadır.
Bununla birlikte, kandaki şeker oranını dengeye ulaştırmak ve azaltmak toplum nezdinde aşın derecede önemlidir, sadece diyabetik olanlarda değil. Çünkü aşırı şeker = aşırı ensülin = aşırı kilolar ve yaşlılıkla hasta olma riski anlamına gelir.
Ve Okinavva’da
Okinavva’lılar çok nadir olarak diyabetik olurlar ve glisemi genel olarak bu toplulukta çok az olarak bulunur. Beslenmelerinin “glisemiyi düşürenler” içerisinde olduğu söylenir. Bu demektir ki onlar “az şeker” taşırlar ve az üretirler. Böylece şeker üreten pankreas organını korumuş olurlar böylece bu organ tükenmeden çalışır.
İyiler ve kötüler
Evet, (şeker çok azdır)
Bütün yeşil yapraklı sebzeler
Evet, sınırlı (şeker düşük)
Bütün tahıllar (buğday ve pirinç anlaşılmalı), kuru sebzeler, bütün ekmekler, meyveler, yoğurt, balıklar (kabuklular) yağsız et tavuk, yumurta.
Hayır, (özellikle çok yalıtılmışlar) (hızlı şeker)
Ve Okinavva’lılar bütün bunların hiçbirini tüketmezler
Şekerlemeler, konsantre şekerli süt, baharatlı ekmekler, şerbetler, meyveli yoğurtlar, ballı badem, badem, karamel, kestaneli dondurma, şekerleme yapılmış meyveler, çok şekerli reçeller (jöleler), tek başına bal, çok şekerli tatlılar (reçelle yapılmış, kaymaklı pastalar bezeler, kuru bisküviler), lolipop, şekerli sakızlar, genel olarak şeker (kırmızı, beyaz, cam, vanilyalı, çilekli portakal-lı, delikli…) şekerli içecekler (gazoz tipindekiler, özellikle meyve sulan çünkü çok fazla şeker taşırlar son derece fazla tüketilirler), rejim ürünleri olarak söylenenler (bisküvi, çikolata), genelde çok şekerli ve yağlı olanlar,
Beyaz ekmek, (ekmek içi ve ne yazık ki baston ekmek), bisküviler, pamuk şeker…
Diğer taraftan yaşamsal sağlık bilgileri yavaş, ama düzenli fizik etkinliğini içince barındırır ve bu kandaki şeker oranlarını dengede tutmak için en iyi yöntemdir. Ölçülü kas hareketleri yapmaları kasların şeker ihtiyacını arttırır. Kandaki şeker emilir ve böylece kandaki şeker oranı düşmesine katkıda bulunur.
Diyabete yol açanlar
* Tuz
* Şeker
* Kötü yağlar (doymuş yağlar, transyag)
* Aşırı kırmızı et
* Aşırı olarak süt ürünleri
* Fazla kilolar
* Genetik
Diyabetten koruyanlar
* Kilo kaybı
* Az Şeker
* İyi yağlar
* Sebzeler (meyveler, taze sebzeler ve kurular, tam tahıllar)
* Balık ve deniz ürünleri
* Spor
* Günlük fiziksel etkinlik