Gözün işi çevreyi görmek ve algılamak, görme zaten çevre için, varolma nedeni çevre. Oysa çevre göze o kadar iyi davranmayabiliyor. Hoyrat hatta haşin olabiliyor. Masum gözlerimizi gözlemekle sorumlu oldukları o çevrenin sorumsuz etkilerinden korumak bizim sorumluluğumuz, bu işi sadece gözlerimize ve çevreye bırakamayız.
TELEVİZYON, BİLGİSAYAR ve GÖZ
Günümüzde en sık kullanılan aletler haline gelen televizyon ve bilgisayar, yaşamımızı olduğu kadar sağlığımızı da etkiler duruma geldi. Bilgisayar bir dereceye kadar, ama televizyonsuz ev, televizyon seyredilmeyen akşam düşünülmez oldu. Çocuklarımız televizyonun karşısında değil adeta televizyon ile büyür oldu. Bana da sık sık “televizyon ve bilgisayar çocuğumun gözünü bozar mı?” diye soruyorlar. Zor bir soru, “hayır” desem, çocukcağız iyice televizyonun himayesine geçecek; “evet” desem, bu sefer de ailenin tüm düzeni bozulacak. Televizyonun haber kaynağı olduğu kadar eğitim ile ilgili işlevi ortadan kalkacak, çocuk salona gelemeyecek. Televizyon keyfini bozdu diye çocuğa kızılma olasılığı da cabası. Bilgisayarın da yararlarını göz ardı edemeyiz.
Televizyonun ve bilgisayarın göze etkileri nelerdir?
Televizyonun ve bilgisayarın göze iki önemli etkisi bulunmaktadır. Bunlardan birincisi uzun süre bakılınca gözyaşı azlığını ortaya çıkarmasıdır. Televizyon kuru göze neden olmaz, ama zaten var olan gözyaşı azlığı yakınmalarını arttırır. Bunun nedeni de seyrederken göz kırpmanın fark edilmeden ihmal edilmesidir. Gözyaşı, göz kırpma ile gözün ön yüzeyine eşit ve düzenli biçimde yayılır; kırpma azalınca yer yer kuru alanlar ortaya çıkar, aşırı ama acılı sulanma-yanma-batma-kızarıklık-yabancı cisim kaçmış duygusu-göz kapama isteği-kapaklarda düşme-uyku hali gibi yakınmalar belirebilir. Bu durumda televizyon seyretme ve bilgisayar kullanma süresi kısaltılmalı, eğer kaçırılmaması illaki de şart olan bir dizi var ise veya bilgisayarda yapılması gereken, diyelim bir ev ödevi var ise, göze yapay gözyaşı damlası damlatılmalıdır.
Televizyonun diğer zararları nelerdir?
Vücuda gelince, televizyonun en önemli sakıncası, yaydığı ışınlar. Bu ışınlara uzun süre maruz kalmanın etkilerini, tıp henüz tam olarak bilmiyor ama kuşkulanıyor. Cep telefonunun olumsuz etkileri, televizyonun olası olumsuz etkilerinden daha erken dönemde konuşulmaya başlandı. Bunun bence birinci nedeni, televizyondan dolayı bu konuya daha uyanık olunması ve ikincisi, cep telefonu şirketlerinin kendi telefonlarını övebilmeleri için gündeme taşınmış olmasıdır. Genel bilgilerimize göre plazma ve LCD televizyonlarda zararlı ışın yok. Diğerlerinde 20 cm’ye kadar ışın yayılabiliyor. Klasik bilgisayar monitörleri hepsinden çok, hatta baz istasyonlarının 10 katı kadar zararlı dalga yayıyor.
Televizyon ve bilgisayar çocuklarda göze zararlı mıdır?
Televizyon ve bilgisayar göz bozukluğuna yol açmaz, zaten mevcut olan kırma kusurunun ortaya çıkmasına yol açar. Eğer çocuğunuzun gözünde zaten bir kırma kusuru varsa, televizyondaki ve bilgisayardaki ayrıntıları net görebilmek için uyum gücünü kullanacaktır. Bir süre sonra uyum yapmak zorlaşır, yorgunluk duygusu-göz ağrısı-baş ağrısı-sulanma-yanma-kızanklık başlar. Kırma kusurunun düzeltilmesi ile yani uygun gözlük kullanımı sağlandığında, bu yakınmalar ortadan kalkar. Gözlük ile ayrıntıların net algılanması sağlandığında gözün devamlı ve aşırı uyum yapma gereği ortadan kalkmış olur. Bakmak ve görmek gözü yormaz, gözü yoran uygunsuz koşullarda sürekli uyum yapma gereğidir.
Yani televizyonun ve bilgisayarın çocuklarda göz sağlığına olumlu etkileri mi vardır?
Eh, bu duruma farklı açıdan bakıldığında televizyonun ve bilgisayarın çocuklarda göz sağlığına olumlu etkilerinin olduğunu söylemek de mümkündür. Televizyon ve bilgisayar öncesi dönemde, bir çocuğun gözünde kırma kusuru olduğunun saptanması; okula başladıktan, diğer çocukların gördüklerini göremediğinin anlaşılmasından sonraki döneme uzamasına karşın, televizyon ve bilgisayar çocuklarda adeta bir görme testi ya da tarama testi işlevi görmeye başlamıştır.