Bebeği ağladığında onu susturabilen, canı sıkıldığında eğlendirebilen, uykusu geldiğinde uyutabilen baba; hem anne, hem de bebek için kutsal babanın ta kendisidir.
Bebek bakımına eşinizi ne kadar erken dâhil ederseniz sizin için o kadar iyi olacaktır. Çünkü öğrenmesi gereken çok şey var. Sizin bebeğinizle olan ilişkiniz biyolojik olarak siz hamileyken başlayıp emzirirken devam ettjğinden, bebeğinizi eşinize nazaran çok daha iyi tanıyor olursunuz. Bebeğiniz ağladığında, altını ıslattığında, hastalandığında tepkileriniz çok daha hızlı olur. Bu, bebeğinizi eşinizin onu sevdiğinden daha çok sevdiğiniz anlamına gelmez elbet. Vücudunuz yaratılış itibariyle siz farkında olmadan bebeğinizin ihtiyaçlarına karşılık vermeniz için harekete geçer.
Son zamanlarda her ne kadar bebek dergisi kapaklarını, bebekleriyle samimi pozlar veren babalar süslese de, erkeklerin bebekler ve bebek bakımı hakkında bildiklerinin çok kısıtlı olduğu bir gerçek. Hemen hemen her yeni baba, kendini yetersiz gördüğünden bebeğiyle dilediği gibi oynamaktan kaçınır. Elbette aralarında daha sıkı bir bağ oluşmasını ister ama bunu nasıl başarabileceği konusunda bir fikre sahip değildir.
Bu noktada size düşen görev, bir adım geriye çekilip, bebeğinizi eşinize teslim etmeniz. Onu sizin tuttuğunuz gibi tutmayacak, sizin oynadığınız gibi oynamayacak elbet ama bu eşinizin bir şeyleri yanlış yaptığını göstermez. Bebeğiniz babasının kucağında huzursuzlaştığında ilk başta seyirci kalmanızı öneririm. Bırakın aralarındaki iletişim yolunu kendileri keşfetsinler. Eğer bebeğiniz ağlamaya başlarsa eşinizi hayal kırıklığına uğratmamak adına “acıkmış olmalı, erazirelim babası” deyip, bebeğinizi kucağınıza alabilirsiniz.
Eşinizin bebek bakımı hususunda pratik yapmasına zemin hazırlayın. Siz onu emzirdikten sonra, gazını babası çıkartsın. Siz de bu arada uzun bir duş alın, hatta küveti doldurup keyif yapabilirsiniz. Bazı bebekler babalarıyla vakit geçirmekten çok hoşlanmazlar. Eşinize bunun çok normal olduğunu, bir süre sonra bebeğinizin ona alışacağını söylemeyi ihmal etmeyin. Zaten gerçekten bir süre sonra nasıl yakınlaştıklarına siz bile şaşıracaksınız. Eşiniz kendini harikalar yaratabilen bir süper kahraman gibi hissedecek.
Bebeğinizi sizin emziriyor olmanız, eşinizin ona kalan pek önemli bir iş olmadığını düşünmesine sebep olabilir. Gün içinde çok sık acıktıklarından bebeğinizin vaktinin çoğunu sizinle geçireceği bir gerçek ama bu babanın da üstlenebileceği sorumluluklar olmadığı anlamına gelmez. Bez değiştirme, banyo yaptırma, gaz çıkartma gibi bebeğinizin ihtiyacı olan o kadar çok şey var ki. Genellikle babalar gece bakımına dâhil olmamayı yeğlerler ama eğer eşiniz bu konuda hevesliyse, iş bölümü yapmaktan kaçınmayın.
Eğer eşiniz bebekliğinde yeteri kadar anne şefkati alamamışsa, bebeğinizi emzirirken sizi kıskanabilir. Bu elbette ki istem dışı gerçekleşir ancak hayatınızdaki bu yeni döneme alışma evresinde yaratacağı stres, şu an ihtiyacınız olan en son şey. Eğer böyle bir problemle karşı karşıya kalırsanız, bir uzmandan destek almanızı tavsiye ederim. Hissettiklerinizi eşinizle açık açık konuşmanız, sizin onu anlayabildiğinizi göstereceğinden hepiniz için faydalı olur. Unutmayın sizinle birlikte eşiniz de yeni bir rol üstlenmiş durumda.
Bebeğinizle ilgili öğrendiğiniz ya da keşfettiğiniz her yeni bilgiyi eşinizle paylaşın. “Havada hoplatılmaktan çok keyif alıyor” ifadesi “bebeği öyle hareketsiz tutmamalısın” ifadesinden çok daha etkili ve verimlidir. Aksi takdirde eşinizin kendisini yetersiz hissetmesine yol açabilirsiniz. Yeni babalar yeni annelere kıyasla daha az bebek gelişimi dergisi ya da kitabi okurlar. Bu bebeğinizle daha az ilgili oldukları anlamına gelmez. Sizin anneliğinize o kadar hayrandırlar ki, her şeyi sizden öğrenmeyi yeğlerler. Bebeğinizin verdiği ipuçlarını doğru okumayı ona da öğretirseniz, bebeğinizin ağlamasıyla bölünen diyaloglarınız, geciken akşam yemekleriniz eşiniz için de sorun olmaktan çıkar.
Eşinize, anne olduğunuz ilk haftalarda bebeğiniz kadar sizin de ilgiye ihtiyacınız olduğunu hissettirin. Bunu onun anlamasını beklerseniz, vakit kaybedersiniz. Çünkü erkekler zihin okuma konusunda kadınlar kadar başarılı değillerdir. Bebeğinizi emzirirken size sütünüzü artıracak aperatif yiyecekler, ya da meyve suyu getirmesini isteyin. İyice dağılmış olan mutfağınızın sizi çileden çıkardığını öğrenirse, eminim bulaşıkları yıkayacaktır.
Annesine de sizin anneliğinizi eleştirmemesini söyleyecek olan kişi yine eşiniz olabilir.
21. yüzyıl kadınları olarak hemen her şeyin üstesinden gelebileceğimize dair o kadar sağlam bir bilince sahibiz ki, çoğu kez eşimizden yardım istemeyi zayıflık ya da yetersizlik emaresi olarak algılarız. Size tavsiyem bir aile olduğunuzu unutmayıp kuşandığınız gardı bir kenara bırakmanız. Tecrübe ettiğiniz dönem, ne siz ne de eşiniz için kolay olacaktır. Birbirinize destek olarak minik bebeğinizi en iyi şekilde büyüteceğinizden kuşkunuz olmasın. Eşinizden mümkün olabildiğince çok izin almasını isteyin. Yanınızda olmasının size güç verdiğini ona hissettirin.
Çoğu erkek doğum esnasında eşlerinin ellerini tutmalarının ya da sarf ettikleri sevgi sözcüklerinin ne kadar kıymetli olduğunun farkında değildir. Bunu ona göstermek sizin göreviniz. Yardımını ne kadar takdir ettiğinizi dile getirmeyi ihmal etmeyin. Doğuma onunla birlikte girmiş olmanın her şeyi ne kadar kolaylaştırdığını anlatın. Gelişen babalık kabiliyetlerinin hiç birini görmezden gelmeyin. Bu sayede eşinizin hem sizinle, hem de bebeğinizle olan ilişkisini güçlendirmiş olursunuz.