Vücudunuzdaki asit üretiminden tamamen kaçamazsınız. Asitler, sindirim sürecinde (alkalik bir diyette daha az seviyededir), terlemede, normal metabolizmada ve hücre bozulmalarında üretilir. Nefes alma, sindirim ve metabolizma bile pH seviyesini önemli bir şekilde etkileyecek miktarda asidi vücudunuzda üretir ve mevcut seviyeyi 2 derece kadar aşağıya çeker. Vücudumuza asitle başa çıkması için etkin bir şekilde yardım etmez ve/ya da vücudun savunma sistemine asidik yiyecek, içecek ve alışkanlıklarla yüklenirsek, kaderimiz şişman (ve hasta) (ve yorgun) bir insan olarak kalmaktır.
Amerikalıların pek çoğu bu dengesizlik döngüsüne yakalanmıştır. Asidik (protona doymuş) yiyecekler yiyoruz. Negatif düşüncelerle yaşıyoruz ve alkalik bir vücudun aleyhine çalışıyoruz. Vücudumuz gün geçtikçe daha da asidikleşiyor ve bu da hücrelerin bakteri, maya ve küfe dönüşmesine neden oluyor (bu durum, pH Mucizesi kitabımızda detaylı bir şekilde anlatılmıştır). Bu da, bizi sadece sağlıklı hücrelerden yoksun bırakmakla kalmıyor, aynı zamanda organizmaların toksik asidik atıklarına maruz bırakıyor. Vücut onları yağlarla çevirip kapatarak, kendini bu asitlere karşı elinden gelen en iyi şekilde koruyor.