Türkiye’de Batı’dan Doğu’ya doğru gittikçe artıyor.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Antalya’da 13-17 Mart tarihlerinde gerçekleşecek Klimik Kongresi’nde Hepatit B ve gebelik başta olmak üzere çeşitli konular ele alınacak.
Türkiye’de yaklaşık 3 milyon kişinin hepatit B virüsü ile enfekte olduğunun tahmin edildiği, hastalığın görülme sıklığının bölgelere göre değişmekle yüzde 2-8 arasında olduğu ve yapılan çalışmalarda Hepatit B görülme sıklığını Batı’dan Doğu’ya gidildikçe arttığı belirtilen açıklamada, Diyarbakır’da Hepatit B görülme oranının yüzde 10′lara ulaştığı anlatıldı.
ANNE ADAYI HAMİLELİĞİ BOYUNCA DÜZENLİ TAKİP EDİLMELİ
Hamilelik esnasında gebenin viral yükü yüksek ise anne karnında bebeğe enfeksiyonun geçişini engellemek için tedavinin başlaması gerekebileceğini belirten Demir, ”Hamilelik sırasında hepatit B durumunun bilinmesi, bebeğin korunması için gerekli önlemleri alınmasında kolaylık sağlayacaktır. Bu nedenle bütün hamileler hepatit B açısından taranmalıdır. Enfeksiyonlu annelerden doğan bebeklere hepatit B aşısının yanı sıra hepatit B immunoglobulin de yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Nazlım Aktuğ Demir, hastalığın yaygınlığı ile hepatit B’nin bulaşma yolları arasında yakın ilişki olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
”Türkiye’de hepatit B’nin başlıca bulaşma yolu aile içi geçiş. Gebelerde anneden bebeğe geçiş daha az görülmekte. Hepatit B virüsünün bulaşması, aile içinde çocukluk ve ergenlik dönemde gerçekleşmektedir. Türkiye’de kronik karaciğer hastalıklarının demografik profili de bu kanıyı desteklemektedir. Bu durum yeni doğanların, çocukların aşılanmasının ve ailelerin bulaş yolları hakkında bilgilendirilmesinin önemini göstermektedir. Hepatit B’nin bulaşma riskinin yüksek olduğu kişiler bu virüsün yaygın olduğu bölgede doğanlar, hepatit B virüsü taşıyan kişilerle aynı evde yaşayanlar, uyuşturucu kullananlar, birden fazla cinsel partneri olan veya cinsel yolla bulaşan bir hastalık öyküsü olanlar, eşcinsel erkekler, cezaevinde kalan tutuklular, diyaliz hastaları ve sık kan nakli yapılan kişilerdir.”
AA
Kaynak: http://www.haberturk.com/saglik/haber/824859-3-milyon-kisi-bu-hastalikla-savasiyor