Alkolün etkisini B vitaminiyle silin
Vücuttaki B vitamini eksikliği kanser riskini de beraberinde getiriyor. Özellikle alkol tüketiminden sonra kaybedilen B vitaminlerini aksatmadan yerine koymak gerekiyor
Doğru beslen kanseri yen – 4 / Ayşegül AYDOĞAN
Kansere karşı adeta koruyucu meleklerimiz gibi görev yapan vitaminlerin en önemlileri arasında yer alan B vitaminleri, vücutta adeta birer savunma silahı gibi çalışıyorlar. Besinlerdeki yüksek B vitaminlerinin vücudun savunma sistemini güçlendirerek tüm hastalıklardan koruduğunu vurgulayan Beslenme ve diyet uzmanları Aysun – Murat Gökçen, B vitaminin vücutta eksilmesiyle kanser riskini de ciddi biçimde beraberinde getirdiğine işaret ediyor. Gökçen çifti, piyasaya çıkacak yeni kitapları ‘Kanseri Beslenerek Yenebilirsiniz’de özellikle B vitaminlerine önemli bir yer ayırıyor.
AKSATMADAN TÜKETİN
Yapılan araştırmalarda B kompleksi vitaminlerin fazla alınmalarının kanser oluşumunu önlemediği ancak, yetersizliklerinin kansere yol açabileceğinin bildirildiğini anlatan Gökçen çifti, bu vitaminler hakkında şunları söylüyor:
“B vitaminleri vücutta depolanmaz. Günlük alınır, metabolizma ihtiyacı kadarını kullanır, gerisini dışkıyla atar. Günlük beslenmeyle ihtiyaç karşılanamazsa yetersizlik baş gösterir. B vitaminleri içeren besinlerin her gün aksatmadan tüketilmesi şarttır.
B2 Vitamini yetersizliğinin epidel dokuda harabiyete neden olduğu, bunun da yemek borusu ve mide kanseri riskini arttırdığı düşünülüyor. B6 Vitamin yetersizliğinin ise meme ve karaciğer kanser riskini artırabildiği rapor ediliyor. B1 Vitamini yetersizliğinde de tümör oluşumunun hız kazandığı biliniyor. B12 Vitamini kemoterapi sırasında alınan bazı ilaçlardan etkilenmekte, dolayısıyla yetersizliği görülmektedir. Yetersizliğinin meme kanserini olumsuz yönde etkilediği üzerinde duruluyor.”
AKŞAMCILARA DUYURULUR
Aşırı alkol tüketimi ve ‘akşamcılık’ı tüm B vitaminlerinin düşmanı olarak gören Gökçen çifti, “Alkol B vitaminlerini adeta yer bitirir, dolayısıyla da yetersizliklerine neden olur. Alkol tüketiminden sonra kaybedilen B vitaminlerini yerine koyabilmek için mutlaka B vitaminlerinden zengin beslenmek gerekir” diyor. Gökçenler, alkol alanlar için şu uyarılarda bulunuyor:
Meyveyle tüketin
Alkol alımının abartılmadığı ve de akşamcılığa dönüştürülmediği sürece kanser yaptığı söylenemez. Ancak alkolün karaciğere yaptığı tahrip göz önünde tutulup kronik alkoliklerde B kompleks vitaminleri ile demir ve çinko yetersizliği oluştuğu bilinirse, alkolün ne denli zararlı olduğu ortaya çıkar.
Alkolle beraber yeterli miktarda meyve ve sebze tüketilmesi örneğin limon suyu içinde havuç ve salatalık dilimleri ya da taze soyulmuş meyve gibi ince detaylara dikkat edildiğinde ağız – boğaz boşluğu ve bazı sindirim sistemi kanserleri riskini uzaklaştırırsınız.
Özellikle bira içmeyi abartanlarda kalın bağırsak, rektum kanserinin sık görüldüğü bildirilmektedir.
Alkol tüketiminde aşırıya kaçmamanın yanı sıra, alkolü sigara ile birlikte tüketmemeye özen gösterin. Özellikle sigaranın olumsuz etkisi alkolle birleşince daha da artmaktadır. Lütfen bu uyarımızı fazlaca dikkate alın. Sigarayla alkol birlikte asla olmaz, çok fazla kanserojen.
B1 vitamininden zengin besinler:
Bulgur pilavı
Yulaf, çavdar, kepek ekmeği
Tam buğday ekmeği
Bamya
Tarhana çorbası
Yerfıstığı
Dolmalık fıstık
B6 vitamininden zengin besinler:
Acı pul biber
Sivri biber
Kereviz yaprakları
Ceviz
Dereotu
Keten tohumu
Tahin
Tam buğday ekmeği
B2 vitamininden zengin besinler:
Süt dana karaciğer
Süt dana böbrek
Tavuk karaciğeri
Dereotu
Tarhana çorbası
Pul biber
B12 vitamininden zengin besinler:
Sığır eti
Balık eti
Kuzu böbreği, yüreği, karaciğeri
Beyaz peynir
Süt
Yumurta sarısı
Gökçenler’in özel mönüsünden
Barbunya ve ıspanaklı lazanya
MALZEMELER:
2 su bardağı barbunya
1 çorba kaşığı zeytinyağı
1 orta boy ince kıyılmış sarı soğan
4 diş ince kıyılmış sarmısak
4 adet domates
1 çorba kaşığı pekmez
1 çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı rezene tohumu
1 tatlı kaşığı kuru fesleğen
1 paket lazanya
SOSU İÇİN:
1 adet ince kıyılmış sarı soğan
2 diş ince kıyılmış sarmısak
1 demet ayıklanmış yıkanmış ıspanak
1 su bardağı soya filizi
HAZIRLANIŞI:
Barbunya, zeytinyağı, soğan, sarmısak, domates, tuz, pekmez ve baharatları bir miktar su ilavesiyle hafif sulu kalacak şekilde pişirin
Ayrı bir kapta soğan, sarmısak, ıspanak ve soya filizini az miktarda su ilave ederek hafif sulu kalacak şekilde pişirin
Fırın kabınızda lazanyalar arasına bir kat barbunyalı malzeme, bir kat ıspanaklı malzeme gelecek şekilde yerleştirin
En üste lazanya koymayın, alüminyum folyo ile kabınızı kaplayıp önceden ısıttığınız fırında pişirin
Lif ve posanın kansere müthiş etkisi
Beslenme yoluyla alınan lif ve posanın, bağırsak – rektum kanser riskini yüzde 31 oranında düşürebildiği rapor edilmekte. Araştırmalara göre düşük posalı diyetlerle beslenenlerde kalın bağırsak kanseri, yüksek posalı diyetle beslenenlerden çok daha sık görülüyor. Lif – posasının kanser riskini önlemedeki etkisi, bağırsaktaki bakteri florasını değiştirerek zehirli maddelerin üremesini önleyerek ortaya çıkıyor. Bir diğer görevini de eğer üremiş zehirli maddeler varsa bunları da dışkı atım hızını artırarak bağırsak hücreleriyle temas sürelerini mümkün olduğu kadar kısaltarak gerçekleştiriyor.
Lif ve posanın etkisi özellikle meme kanserinde önem kazanıyor. Kanserli tümörlerin gelişmesinden sonra, östrojen seviyelerinin düşürülmesiyle bu tümörlerin yaklaşık üçte birinde gerileme olduğu bulunmuştur. Meme kanseri riskini azaltmanın en etkili yöntemi, posa – lif alımının yükseltilmesi ve yağ alımının azaltılması şeklinde olabilir. Ancak, günlük alınacak lif – posa sınırsız değil. Günlük alınacak posanın bir miktarı olmalı. Çünkü, posa aynı zamanda bazı vitaminlerin emilimini azaltıyor, kalsiyum, çinko , demir gibi hayati minerallerin de emilimi engelliyor. Günlük diyet posası alımının ortalama 14 – 24 gram civarında olması öneriliyor.